Bedenim solarken baştan aşağı
Dalında her gonca gülü kıskandım
Canım hüküm giydi hayat kaçağı
Gününü gün eden eli kıskandım
Hazana uğradı alnımda yazım
Güneş doğudan doğsa da kalmadı rüştü
Taş taş üstünde dursa da insanlık düştü
Hoşgörülü yürekler zalime dönüştü
Kıyamet çoktan koptu bu alâmet değil
Af etmeyi unuttuk babadan oğula
Duyacaksın bir gün korkudan öldüğümü
Ve anlayacaksın
Tek korkumun sensizlik olduğunu...
Yüreğimde yangınlar var suyu sen
Damarımda kanın rengi koyu sen
Sana bakıp içim geçer uyu sen
Yanımda olsan da özlerim seni
Dünya değil adını cennet koydum
Vurdu gözünün elâsı
Verildi hüznün selâsı
Başımın tatlı belâsı
Senden alâ gurbet mi var
Gönül keder orucunda
Gözlerimden süzülüp dökülen yaşlar
Gün gelir de kalbine sızmaya başlar
Ne hayaller kurmuştum yarına dair
Senden vefalı çıktı bastığım taşlar
Vicdanın çok sağırmış duyguların kör
Sen aklıma geldikçe hep nevrim döner
Yüreğime inceden bir sızı iner
Bu nisan yağmurları nasılsa diner
Senin yağmurun dinmez gözüm sen düşün
Karasevda öncesi neydin nasıldın
Dünyamı çepeçevre kuşattı aşkın
Seni ancak bu kadar sevebildim ben
Duygularım çok mahcup yüreğim şaşkın
Seni ancak bu kadar sevebildim ben
Gündüzümde güneşim gecemde ay'sın
Attığım adımda aldığım nefeste
Yüreğime kapandım seni dinledim
Nabzımda atarken aheste aheste
Yüreğime kapandım seni dinledim
Yokluğun hayatıma örümcek ağı
Saymadım kaç defa canımdan oldum
Seni düşündükçe ölüyorum ben
Göz pınarım taştı yine boğuldum
Seni düşündükçe ölüyorum ben
Nuh tufanı aşkın ömrüm helâkta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!