Mehmet İslâmi'nin yeri Kâinât

Ellâh âfiyetler versin canlarım
Nerde diye dümen kırdınız heman
Berhüdarımsınız can ozanlarım
Afâkı kapladı simsiyah duman

Küfür İT sürüsü olduğu için
Vatansız vatana dolduğu için
Dindar dine yaban kaldığı için
Çanların içinde dîn ile imân

Doğrular eğrilmiş eğriler doğru
Müslüman görünen düzenbaz, uğru
Kara gün dostlarım çekerken ağrı
Çektiğim ızdırap ölümden yaman

Hasretlik, tahtını kurmuş ezelden
Âfiyeti bekliyoruz güzelden
Ahbab çok, velâkin tutan yok elden
Karıştırılmıştır sap ile saman

Bu ahvâlde ben kendimden utandım
Gelincik’ten Toros dağa uzandım
Düşman kılıç çektiğinde uyandım
Geceleyin esen rüzigâr şaman

Ümmete kancayı taktı bir şıllık
Her şey kızıllaştı yok oldu allık
Mümin fîliyle BİNBEŞYÜZ yıllık
Kalmadı; merkezden kesildi gümân

Yahûdi sistemi kancayı taktı
Zehirli hançeri sineye çaktı
Seksene varınca öyle bir yaktı
Umursamaz, dünyâ yanıyor sanan

Var olunuz gönül dostu âşıklar
Ehl-i hakka çalım atar düşükler
Ağıt yakar, sallanırken beşikler
Hiddetinden, aslâ uyumaz gaman

Dokuz köyden kovulurdu eskiden
Şimdiki ahvâle söyleyeyim ben
Doğruyu diyeni dokuzyüz köyden
Yamuklar kovuyor sakının aman

İSLÂMİ’ye hâldaş dert, keder, çile
Dağın eteğinde ELLÂH’ı ile
Yaşatan, gülün verir bülbüle
Demektir ki belli, dahâ var zaman

29 Ağustos 2022 Pazar ertesi
02 safer 1444 İsneyn
16 Ağustos 1438
116 Hızır