Bayanlar baylar şimdi gitme zamanı
Perde kapandı
Oyun bitti
Hepiniz kazandınız
Romeo kaybetti
Juliet de peşinden gitti
Her kim havaya girse.
Kasılma tavus gibi
Kanadına değil de
Ayağına bak bir de
Hele biraz eğil de...
Derdi rahmetli ninem.
Kaç gecedir uyku girmiyor gözlerime
Vur kaç savaşı yapıyorum günahkar geçmişimle
Kinimle, nefretimle değil kavgam,gülüşümle, sevişimle
Bir fasit dairede çizilmiş cepheler
Yadsılı düşüncelerle örülmüş tepeler
Yukarısı aşağıdan da beter
Hasreti süzdüm o gül yüzünde...
Ansızın çıkıverdiğinde karşıma..
Yılların harmanladığı hasreti...
Gözlerim yakaladı bir kaç damla yaşı...
Buğulu gözlerinden süzülen......
Hüznün kokusu sinen göz pınarlarından.
Ne düşünebilir ki insan?
Zindanlarda acz içinde sürünürken haysiyet
Hıyanete adanmış oklara maruz kalırken
Zulmun kaskatı kesildiği dehlizlerde
Hançerlenirken brütüsler tarafından
Şerefin hayanın pazara düştüğü dar geçitlerde
Kırık bir kalp vardı bir zamanlar
Bir kenara atılmış
Bir hainin elinde paramparça yırtılmış
Tutup kaldırmıştın onu sen, atıldığı o yerden
Üfeldiğin nefesle can bulmuştu yeniden
Olmuştun gökyüzünde onun yılba yıldızı
Ne zaman bir lale görsem
Sen açarsın yüreğimde
Ne rengi kalır aklımda
Ne de namahrem kokusu
Sen olursun hepsi sen
Senin ülkenden gelir bu lale
Bir küçük güvercin vardı.
Peşinde de bir avcı.
Avcı güvercini vurdu.
Kanadı kırık güvercin bir dala kondu.
Dal kırıldı....
Yaprak savruldu.
Bir ses yükseldi bir gün Kutlu Hira Dağı'ndan
İşitti ruhum onu çağların arkasından
Tutukluydu benliğim İblisin kafesinde
Oyalanırken gönlüm nefsimin hevesinde
Dost dediğin dosdoğru olmalı
Eğrisi, büğrüsü olmamalı
Kapı gibi durmalı arkanda
Hayırlara açık
Şerlere daim kapalı olmalı
Kitap gibi olmalı dost dediğin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!