Selası verildi, cenaze kalktı
Başımız sağ olsun, insanlık öldü
Efkarım çoğaldı, gözyaşım aktı
Başımız sağ olsun, insanlık öldü
Maziyi arıyor, o ihtiyarlar
Kalıbından büyük işler çıkarır
Nice destanları yazar kemençe
Bazen dayılanır, bazen yakarır
Bazen sarhoş gibi sızar kemençe
Elinde çaldımı ustanın, pirin
Bana bahsetmeyin haktan hukuktan
Yetimin malını yiyenler varken
Dürüstlük yok olup ölmüştür çoktan
Çıkar için yalan diyenler varken
Aslansız ormanda kral olur tilki
Nasıl durdurayım, ben bu hissimi
Nazlı yarim seni, göresim geldi
Özledim gülmeni, narin sesini
O siyah saçını, öresim geldi
Bir hasret duygusu, sarar bedeni
Önüne gelene verdin selamın
Alır mı? Almaz mı? sormadın Orhan
Sohbetin, şefkatin, tatlı kelamın
Konuştun velakin yormadın Orhan
Her daim yüzünde ince tebessüm
Bana rüzgar derler, esip gürlerim
Koca ağaçları, eğiyorum ben
İlkbahar’da bitkileri döllerim
Çiçekten çiçeğe, değiyorum ben
Arada sırada, gelir hiddetim
SENDE BAL OLSAN
Kuruyana kadar, tutardım seni
Ben bir ağaç olsam, sende dal olsan
İştahla işlerdim, yutardım seni
Ben bir arı olsam, sende bal olsan
YOKSA
Bir toplumda kavga, çekişme bitmez
İnsanın insana saygısı yoksa
Hakimin cübbesi beş para etmez
Eğer adil olma kaygısı yoksa
Daha dün sırtında, ceket yok iken
Kendini ne diye, över durursun
Sadece bayramda, karnın tok iken
Bugün aç olana, söver durursun
Yoldan düşenleri, görürsün hakir
şöyle bir ormana gireyim dedim
yaradan, ne güzel dünya yaratmış
evrenin sırrına ereyim dedim
meğer benim aklım, yan gelip yatmış
her kovanda nöbet bekliyor arı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!