Yine ayrılığın eline düştüm,
Ağlasam mı hayra ağlamasam mı(?)
İhtiyar bahtımın eline düştüm.
Çağlasam mı hayra, çağlamasam mı(?)
Gözlerim bakar kör, yoruldu mu ne,
bayramdaaan bayrama hatırlananda
düğünler davetle satırlananda
ölüler kabirde yatırlananda
aranır sorulur hallere kaldık
gidip gelinmeye taşlandı yollar
Bol kıyma az pirinç birazcık tuz
Mezelik sarmadan sardılar bizi
Sunulduk masaya kimimiz de muz
Soyup dilim, dilim yardılar bizi
Baş masada mişon ortalarda corç
Dost elinde yoğrulmamış dost alma
Domuzdan,çakaldan,sakın post alma
Namert den nasihat çıkmaz höst alma
İyi kuldan zarar gelmez ne cefa ederse çek
Sakın katır’a yaklaşma çünkü babası eşek
Dünyayı Bir Hoş Dediler
Bilmeye Geldim Bilmeye
İmtihanı Zor Dediler
Girmeye Geldim Girmeye
Narı Daldan Düşmez İmiş
Sen benim başımın tatlı belası,
Gönül bağlarımın son tabelası,
İstemem bağından, nar senin olsun,
Eymede başını, bak bana yeter.
Belki munhal değil, şairin yaşı,
uyanığa bit ısırığı acı verirken
şapşala it ısırığı acı vermez.....
bol sütlü mal eyle yağdan faydalan
ilim al irfan al çağdan faydalan
her yanını gözle sagdan faydalan
Kınama dikeni canan
Gülünü imren dediler
Bu handan geçti nice can
Hayrola ümran dediler.
Hayradır hayra yorulan
Bedenim titriyor ruhum titriyor
Mecalim tükendi uğrum titriyor
Aynada topyekün şurgum titriyor
Akşamın resmine bakarım sanki.
Sanki sırtım karda ayağım buzda
ana olmadan anayı
baba olmadan babayı
hane olmadan hanayı
unutmakmı gerek oğul
gülübağdır ata ana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!