Habibine oldum tâbi
Geldim sana hû hû deyu
Sattım cânı Yunus gibi
Geldim sana hû hû deyu
Ruhum yanar, duman olur
Adımız yazılmış bengü taşlara,
Gidelim yiğitler Kızılelma'ya!
Selam olsun bizden tüm soydaşlara,
Gidelim yiğitler Kızılelma'ya!
Kürşat'ın sesiyle ayağa kalktık,
Tarihim maziye kökünü salmış,
Mete, Kürşat, Fatih dedemdir benim.
Analar mukaddes, vatan kutsalmış,
Anadolu kutlu beldemdir benim.
Soyum Oğuz soyu, Türkoğlu Türk'üm,
Izdırap gördükçe yârdan gözyaşım ummân olur,
Âh u zâr etmiş gönüller nâr olur, sûzân olur,
Mey-i aşk verdikçe sâkî mest olur erbâb-ı aşk,
Gün gelir kim gül ü bülbül cân olur, cânân olur.
(Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilâtün/Fâ'ilün)
Dikenli korkular sarmış bedeni
Gönüller buhranda, solmuş benizler
Dalgalara doğru kırdım dümeni
Durulmak bilmiyor hırçın denizler
Etrafımda kopar sessiz fırtına
Sevdanın zehrinden tattım bir yudum
İmkansız bir aşka edildim mahkum
Bir tatlı huzurdan kalmışım mahrum
Kalbimde açılmış derin bir yara
Hüzünlü şarkılar senden hatıra
Yüce Kur'ân: "Oku" diyor
Cahil olma insanoğlu!
Haramiler haram yiyor
Bencil olma insanoğlu!
Mala, mülke etme tamah
Cemâlini düşte izledim durdum
Gözlerim hüsnüne giriftâr oldu
Aşkımı herkesten gizledim durdum
Kalbimin esrârı âşikâr oldu
Âşıkları sermest eder nigâhın
Kağıdıma basılmış semalardan bir mühür,
Karar verilmiş artık, bitti bu fani ömür.
Peşimi bırakmıyor mazideki yaralar
Kağıtlara dökülür kalemimden mısralar,
Geçen zamanın artık kalmadı bir kıymeti,
Kaybolmuş birer birer o eski hatıralar.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!