Ömür biter ziyan diye,
Mevsim geçer hazan diye,
Göğsüme yasla başını,
Ağlanacak zaman diye.
Anlat bana hallerini,
Gonca açar,bir hal olur,bülbül neşeyle uyanır;
Beyaz, sarı,mor,al olur,bin türlü renge boyanır.
İki zülfünün lülesi,ak gerdana dökülesi,
Bal dudaktan öpülesi,öpüşe can mı dayanır.
Gecenin siyah tülü gözlerime yas oldu
Yine başım dumanlı gam içip ağlıyorum.
Kadehe sığan hüznüm geceye sığmaz oldu
Bir şelaleki gönlüm düşerken çağlıyorum.
Ne sevginin,ne aşkın,ne vuslatın tadı var
Rüzgarın çaldığı gönül kapısı
Dağlar arasında tek bir mezardı
Yıkıktı,döküktü,taştan yapısı
Göğsünde bir oylum,mor sümbül vardı.
Dört bir yanı elvan elvan çiçekler
Yar diyerek yar olduğum,
Aşkına duçar olduğum
Sevgisiyle var olduğum,
Bir güzeli seviyorum...
O,ilhamım,heyecanım,
Bir nazar aklıma takılı kaldı,
Kurbanım sendeki nakış'a gülüm.
Gözlerin gözümde çakılı kaldı,
Hasretken bir güzel bakışa gülüm.
Ruhumda bir çılgın rüzgar estirir,
Bülbül hiç kıyamaz,nazlı gülüne,
Gülün dikenidir,gönül acıtan.
Her seher bir gonca,sunsa da yine,
Gül olur,bülbülü yine aldatan.
Bülbülün feryadı,sitemidir güle;
Dün baktım aynalara,çok mu değiştim diye,
Geçmiş gitmiş de gençlik,ihtiyarlık başlamış,
Çağırdı mazim beni,yıllar yılı geriye,
Gelirken çok hızlıydım,dönüşüm yavaşlamış.
Ak düşmüş saçlarıma,sıklığından eser yok,
Duman,duman sis çökmüş,bürümüş şehirleri,
Kurşun kokusu hava,hep zehir soluyorum.
Yakılan ormanları,kirlenen nehirleri,
Gördükçe,yaşadıkça,her an kahroluyorum.
Bir ufak çıkar için,yok edilirken canlar,
Geçti mi gönülde aşkın zamanı?
Ey güzel bu duygu ar mı geliyor?
Ayıp mı göz göze bakışmak anı?
Yoksa yerin sana dar mı geliyor?
Bir tavır, bir eda, geçti o diva,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!