dinle beni ey ezilen
farikada üreten sen
yıllar yılı ter döken sen
çelişkide yoklukta sen
çalışıpta açyatan sen
damarında kanmı düzen
annacığım sen hep ben oynarken gülerdin
saçlarımı okşar dilek dilerdin
ben sevinçliyken türkü söylerdin
hani hiç ayrılmayalım derdin
sen gittin gideli başım dönüyor
içerim kan ağlıyor
yamaçlarda can tatlısı toprağım
ağaçlarda haritadır yaprağım
seninle ben övünürüm
hem kütahyam dumlupınarım hem sakaryam
buradan geçerdi yolum
canım benim anadolum
bir gece yarısı ayışığında
yıldızı izledik gönül dağında
bağbelledik
ışkın yolduk
çağla yedik sevgi bağında
acımasız dünyanın son karargahında
akıp gitti yüreğimden
denizleri dolduran ırmaklar gibi
ne haftası belli ne günü nede saati
büyüdükçe büyüdü denizler gibi
coşturdu gönlümü bu sevgi seli
siren sessine kalktım bir gece yarısıydı
ne bir şehir tangosu nede köy efendisi
varlıklının dilinde yoksulluk serserisi
düşkünlükten yorulmuş zavalı birisiydi
ne yaprak kımıltısı ne sinek vızıltısı
kulağımı titretti bir bidon tıkırtısı
BİZ NEDEN ÜŞÜDÜK ÇETİN
Ah be Çetin
Kederli günlerimde
Kader arkadaşım gerçekçi Çetin
Biz tan yeri ağırırken
Çehresi kararmış hüzünlü bulutlara mum yakmıştık.
yaya gittim yorulmadım
aç kaldım hiç dert yanmadım
kimselere darılmadım
hep verdim ben hiç almadım
yaş onyedi gurbete gittim
bilim çağına yakışır adına
barışı ekleyelim soyadına
savaşsız bir dünya için
layık olmalısın adına
kavgaların dünyasına
mazlumun sarılmayan yarasına
köyümde taşıtta yok kaldım yaya
kızım omuzumda düştük yollara
insanlık öldümü tanrımı para
çocukları sevmezmisin doktor bey
insanlık uğruna servet bitirdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!