Çöreotundan ödağacına gölge gerçekte ilâhî âşkımız,
ateşten gemilerle kalbin sûreti nihayette melekelerle;
vücudun cismanî akidesinden histerik bir cehenneme,
seni mekânsız ney sesleri içinde üflerdim de,
aynalarda teselli bulamazdı hayâli şekiller;
ıslanırdı gözbebeklerinin kanayan renginden,
bir imâ gibi kalırdı aklımda biçâre gölgeler.
kâğıt dudaklarında ölümü yiyen sevgililer,
Severken başlıyor herşey, sıcaklığının imgesinden,
minicik bir rüzgâr esiyor delice, masmavi denizlerden,
yapraksı, buğday gibi bir geceden, yalnayak tenimde
Dişiliğin dergisinde yitik kelimeler, kübik simgeler,
ama yalnız ama yalnızcık, azalırken iklimlerde düşler,
bedeninin ayrıntılarında gencecik uzuyor şu kirpiklerin;
Evrenin sonsuz derinliğine vasi kösnül kekeme yıldızlar,
kalbimin patikalarında otların secde ettiği güleç Tanrılar;
yeryüzü valslerine sürgündür memelerinin akıttığı zehir,
Tükenmeyen derin bir suâldir çıplak mâtemin,
siyâhın meclisinde abecesi de javu sözcüklerin.
Yalnız gözler içerden ağlamaz, dağıtır baharın
Tanrı’nın tılsımlı gömüsüdür âdeta gözlerin
Ilgım uçurumlarıma düşen, yıkılarıma düşen
Çünkü yıkılmak sevgili! , yapılmaktır yeniden
Yok yerlerimi nasıl öptülerse,
yok diye başka yerlerimi,
yok diye başka sevgilerin hayâllerini;
akşam öncesi yine sen misin yalnızlık
lâmbalarasaklıbirgelingibiydişarkıların
nasıl koşarsa kuştüyü aynalar sokaklara
bir şey kaldı senden, sensiz mesâfelerden
âhbibenvarım bu pembezar sahildeyarım
ayasına yoksa çizer mi çizgiler insicâmın
dokunsa datenimesayısızbûselermimârın
nasılkoşar bedenimde şevkati aynaların
bilmeseler de gözlerimin karanlıklarını
nekadar içtimsede nörozsinirhaplarını
öpüşlerinşuansessizce olmuyor kaydı
Sözcüklerden büyük sençiçeklenince
gözüme kâlemçeker ruhunun esrarı
-senigörüncegamzeucuilegülüştüler-
gülüş şimşeğinden, sultanî söğüte
âşk kandan birbekçigibi oturmuştu
selin hızla gözlerimin pürsilâh içersine
yalnız benim burası sevişmeler dairesiyken
levmeder dudaklarımı alaçehre göğüslerinden
akaralevi kahırodalarından kalbin sayrıçehresine
çünküçalargününsaati, yelkovan düşürür akrebini
kestanedorusu kasıklarımdan atlarının balkonuna
kesilir ten pergelinde çıplaklığının kahpe yeşili
bırakıp âşkın trafiğinde kırmızılığına beni
bilirim sevişmeler sabahları perdesiz
daha güzel lekelenirler.
Kara gecenin yazgısıyla boyanmıştı yüreğim,
fısıltılarıyla sessiz söyleyeceğim seni sevdiğimi;
kasvetin kucağında martılar şarkı söylüyorken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!