Ne çok şey anlam taşırdı bir zamanlar...
Dalından koparılmaya hazır bir kırmızı dut,
Birinin üzerine atlayıp kendisini uzaklara sürüklemesini bekleyen kirli paslı,ufak tefek bisikletim...
Sokaklar...Hele çıkmaz olanları...
Sonra futbol oyunlarımız,çekişmeli tek kale maçlarımız...
Mahallemizin vazgeçilmez siması HALİL DEDE'miz...
Güneş mi değişti?
Ay mı,yağmur mu?
Boğaza atılan bu düğüm neden?
Rengarenk yağmurlar yağardı eskiden...
Bu kara,simsiyah bulutlar neden?
Sevgiler saklardık güne geceden...
Ne varsa özlüyorum geçmişe dair..
Ya güneş doğmuyor zamanın bu tarafına,
Veya fısıldamıyor yağmur taneleri kulağıma..
O gün bugündür sakladım seni
Yüreğimin en sevimli köşesinde sakldım
Ve hayallerimin en doruk noktasında
En güzel aşk şiirlerinin en hüzünlü mısralarında
En hazin bestelerin en titrek notalarında
Ve sevda romanlarının en çok ağlatan satırlarında sakladım seni
Küçük ve kırmızı bir minübüstü okul servisimiz,
Her sabah okula giderken dinlediğimiz değişmez şarkılarımız vardı.
İleride özlenileceğine ihtimal vermediğimiz günler yaşıyorduk,
Geleceğe hazırlıyorduk iyi kalpli çocukluklarımızı ve ilk aşk cümlelerimizi,
Tadına doyamadığımız kalp atışlarıyla beraber...
Şimdi,şunu koyuver be abi diye şöför abimize uzattığımız modası henüz geçmemiş kıpır kıpır kasetlerimiz yok...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!