Para suyunu çekince
Elde avuçta kalmayınca
Şaşalı sofra kurulmayınca
Firar etti dostları topluca
Şan şöhret bitince
Çalışmadan kazanılmaz, uzaya gidilmez
İlim irfan öğrenmeden başarılı olunmaz
Dost dediğin, candan samimi olur
Dost dediğin, güvenilir olur
Dost dediğin, mangal gibi yürekli olur
Dost dediğin, kardeşten de yakın olur
Dost dediğin, yardımsever olur
Dost dediğin, sevecen, cana yakın olur
Bir elin yağda bir elin balda
Leş kargalarının etrafını sardığında
Dünyayı toz pembe gördüğünde
Son pişmanlık etmez fayda
Hakiki dostlardan uzaklaştığında
Kanatlarım kırık, gökyüzüne hasret kaldım
Sayfaları yırtık, tozlu raflara mahkum oldum
Yağmur altında buz gibi tuz gibi eridim
Sel olup o nazlı yara kavuşamadım
Baştan sona muamma hayat denen yolculuk
Bir durak çok sıcaksa bir durak çok soğuk
Belki zifiri karanlık beklide kabuslu bir rüya
Bazen hayatın binbir çilekeşli uzun yolu
Hayat kuru bir yaprak gibi savurur
Elbet derdin döker dostlar dostuna
Meğer it bürünmüş kuzu postuna
Söylediğin sözler gider boşuna
Meğer it bürünmüş kuzu postuna
Gözün oymak için çökmüş başına
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur amma
Kafamız çürük, vücudumuz çürük
Başarılı olmak için çok çalışmalıyız amma
Aklımız çürük, çalışmamız çürük
Dürüstlük, doğruluktan ayrılmamayı
Mahlûkata merhametli davranmayı
Hiçbir zaman ruhunu satmamayı
Unutma…
Sevecen, sabırlı ve erdemli olmayı
Cennet vatanımızı işgal edip kuşatırlar
Kadınları, çocukları diri diri yakarlar
Türkler bizim can düşmanımız derler
Haçlı zihniyetli kokuşmuş göbelekler
Malazgirt, Dumlupınar’da bozguna uğrarlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!