Şimdi
Bütün pişmanlığımla hicran vapurundayım..
Ceplerimde sana şiirler,
Bakış açımda deniz,
Duruşumda milyonca yıllık bir yılgınlık
Anlaşılan o ki yüreğimde hala senli bir şeyler..
Bundan sonrası ayan beyan değil
Karanlığın en görünmez yanıdır
Zamanın insiyatifine bırakılmış
Bir yürek kavgasıdır..
Bundan sonrası bilinmezlik
Seni sayıklıyor gözlerim
Yağmur yollar çiziyorken penceremin camlarında
Bulutlanıyor sensizliğim
İçime bir ateş düşüyor, yağmurla sönmeyecek..
Güneşi arıyor çaresizliğim
Yağmuru çok sevse de..
Dur gitme!
Sensizliğin içimdeki boşluğunu doldur
Yanımdayken bensizliğini imha et
Yokluğun çokluğundan güzel olmasın
Kal ve benim ol
Dur ve beni sar
Bin parça bir yalnızlık işte, herkesin bir payı var
Sular durgun,
Gece sessiz,
Şarkılar eskilerden haberdar..
Bir ahval,
hem sevdalı, hem tarumar..
Ceplerimde eskimiş şiir dolu kağıtlar
Şiirlere saklanmış acı dolu ağıtlar
Yollarım ışıksız
Yüreğimde büyüyen sancılar..
Ellerim cebimde, başım hafif öne eğik
Avucumda terlemekte, aşk kokan mısralar..
Zaman..
Neleri getirir-götürür hiç belli olmuyor. Artık uzun süreli planlar yapamaz olduk. Bırakın hayaller kurmayı ve o hayallerin yolunda çaba sarfetmeyi, yarın sabah sanki hayatımızda hiç bir şeyin garantisi yokmuş gibi şüpheyle,tedirginlikle yaşıyoruz. Elbette ki hiç bir şeyin garantisi yok, yerlerin ve göklerin tek sahibi Yaradan' ın lütfunda her şey, ancak demek istediğim güven eksikliği var arasında insanların. Samimiyetine sürekli ve sınırsızca inandığımız kaç kişi kaldı hayatımızda? Hadi biz şanslı sayalım kendimizi, 'varsayalım' bir-iki dost.. Peki annemiz,babamız,çocuklarımız,kardeşlerimiz.. Onların da güvenecekleri en azından bir-iki var mı, kaldı mı? Nasıl ki mutluluğumuz sadece kendi hayatımızdaki düzenekle alakalı değilse, hiç tanımadığımız birilerinin çok sevdiğimiz birilerini yaralaması da zamanı mutsuz yaşamamıza etken olmuyor mu? Kalmadı, kalmadı işte dünyada güven.. Zamanı ve insanlığı kötü bir virüs sardı. Samimi bakan, yüreğini ortaya koyup, topluma aşk salan, insan aşkını gözlerinde,bakışlarında,asaleti duruşunda yaşayan pek bir insan kalmadı..Ölelim mi durum böyleyse, asla! ! .. Gidelim mi buralardan? Asla..Asla! ! .. Ama gülmeyelim ağlanacak hallerimize,duralım bir düşünelim.. Aynaya baktığımızda kendimize bile samimi olamıyorsak, kendimizle bile gerçekten yüzleşemiyor, maskemizi çıkaramıyorsak biz de suçluyuz bu ahvalde..
Unutkanlık sardı hepimizi bir de.. Unutuyoruz arkadaş.. En yakın dostu, anneyi-babayı.. Düne kadar her şeyimiz olanları.. En acısı en çok kendimizi unutuyoruz, ya da kaybediyoruz.. Neydim ben, kimdim ve nerede,nasıl,kimlerle,niçin yaşamak istiyordum? ? .. Kalbimin her atışında nara nara istenen şeyler neler? ASLINDA BENİ MUTLU EDECEK HAYAT NASIL BİR HAYAT VE NELER YAPABİLİRİM? Kayboluyoruz hayatın karmaşasında.. Kah egolarımıza yenik düşüyoruz, kah birilerine yaranmaya çalışıyoruz başka biri gibi davranarak.. Ne acı ki kendimiz olamadığımız kadar başkası oluyoruz fani dediğimiz hayatta.. Ne kadar zamanımız kaldığını bilmeden yaşadığımız dünyanın canına okuyoruz hem de neredeyse hiiç kendimiz olarak yaşayamadan..
En son ne zaman deniz manzaralı bir tepe üstüne çıkıp derin nefesler alarak doğayı, kendinizi ve kalbinizi dinlediniz?
Sığınırım gözlerine her düş vaktinde
Bedenim uykuda, ruhum hep sende
Bir güneş saklanmış sevdan içinde
Isıtır yüreğimi, hep gece gece..
Dağlara uzanır çiçek toplarım
Sen..
Sen ne kadar güneş isen..
Ben o kadar yangınım sana..
O bakışlar şiirlerimin başlığıyken,
Sen başrolüsün hayatımın..
Rüzgara karşı ayakta kalabilmeyi,yürüyebilmeyi
Güzde güneşi özlemeyi,
Dalgalı sularda yüzmeyi,
Yare bakarken ayrılıktan korkmayı,
Düştüğümde ve canım acıdığında yarama merhem aramayı seviyorum..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!