Ayrılık acısı,görmemiş seni!
Görseydi sözlerin, sitem dolmazdı!
Kimi mutlu etmiş,edeydi beni!
Öyle gözüm yaşlı,mahzun kalmazdı
Üstüme gelmesin,söylen yıllara!
Hangi gündü unuttum ayrılığın,
Gözlerimi sile sile kuruttum,
Yüreğimi lime lime ateşlere attığından beri,
Kendi kendimi avuttum.
Hangi ay,Tarih kaçtı?
Sararmış yapraklar bozulmuş bahar,
Döküyor içimden ömrümü zaman,
Birikti üst üste hasretli yıllar,
İtiyor itiyor uzağa zaman,
+
Işığı sönmeden o gözlerinin,
Övme, gerek yok, tezeği laf diye,atsan ortaya,
Gider şom ağızlıda -som altın olur,
Çirkinin yüzüne,hergün nur yağmaz!
Güzel doğuşundan, sevecek olur.
+
Dağ ne bilirki kadrini gülün,
Hainin suratına insin balyozlar,
Mehmedim çizmenle ezmeden gelme!
Yiyince yumruğu, şaş olsun gözler,
Çayını yudumlayıp,gezmeden gelme.
Yuvalanmış sırtlanlar, ayı inine,
Ben umutlara atılan köprüyüm!
Altımdan,binlerce Atlı geçti
Seferlere çıktım kendimle;
Dönmeyen kaç sene geçti
Sallar beni; yorgun yıllar
Şu kara bahtıma umut doğmuyor
Ne yüzüm talihim, gülmüyor gülüm
Kaderde şansıma, vuslat vermiyor
Yalanlar işimi, görmüyor gülüm.
Ne karar verdirdin, aşk hakimine
Bekarın nikahı geçici olur
Aldanıp düğünü kurma yanarsın
Dostların semahı seçici olur
Kapında olanı 'savma' kanarsın
Bilirim ömürün her anı ölüm
Mukaddes..!
Mukaddesim; şu derdinden, doldum ben!
Hasretini iplik iplik çekerken.
Kime desem, kime döksem içimi?
Ömür hergün yaprağımı dökerken.
Kaderde ne ise şahadet odur,
Kodaman bebesi Discoda büyür,
Mehmetler olmasa çar çakal ürür,
Yılan düşer birgün,kuzgun ağına,
Yallah deyip çıkalım, kandil dağına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!