Nereye gidebilirsin ey Memet
Taş ev orda dururken, yurdunda
Yaralı bir ceylan ya da bir kuş
Ya da ayağı kırılmış bir kırlangıç
Senin kokun eğrelti kokusudur
Çocukluğun var şimdi önünde
çan sesleri
küflü satırı arındıran
karanlığı okşayan damlalar
güneşlenen siste
ayini aylaklığın
sessizliğin ikinci günü
Kanatır yaratır
Ekmeğine katık
Eder hayatı
Kanar yarar
Ellerinde kalır
vadiye yürüdüm
kötürüm köklerle
öyküm yok dedim
şehir ses ver dedim
dilimledim zamanı
yonttum ve sustum
Bulutlar da yaşlanıyorsa
Ayrılır ya da kavuşurken
Kurabilir misin hayatı
Kayıtsız akan dere
Dün görmediğim düşüm
Her yıkım fırsat değil midir
Uçup gidebilsem güne
Karşılayanım olmadan
Dağın alnını süslese öfkem
Pasaklı bir sevdam kalır
Şizofren gülüşünde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!