Gözlerin göreceği son noktaya bakıyorum
Aşkına kavuşmak için gemileri yakıyorum
Aklı bir karış havada
Adı yazılmış tahtada
Gençliğin tecrübesi ortada
Hep durur aynı noktada
Kendine gel unutma balçıktan yaratıldın
Kanma hayata bir damla suyla katıldın
Kendine gel görmüyorsun bunca nimeti
Şeytana uyup bilmiyorsun onca kıymeti
Gösteriyor her şey ustanın harika sanatını
Bir kazanda renkler karıştırıldı.
Yüzler solarken kalpler kırıldı.
Yere düşen mazluma tekme atıldı
Gözler seni arar seni
Baharımız kısa sürdü
Ah kalbim duydundu mu onun adını
Sana düşen güzelce anmaktır şanını
Yerdeki çakılı gökyüzünde yıldız yaptı
Güneş misali durmadan gönülleri ısıttı
Bir yetimdi yetimlere hep sahip çıktı
Söz bilmez düştüm acımasız gurbet ellerine
Hasretinle düştüm mavi denizin derinliklerine
Bu kadar geçen ömrü sanki hiç yaşamamışım
Çiçekleri görsem de baharı gurbet sanmışım
Ne şiir ne de sihir ilahi mesajdır Kuran
Muazzam hayat bahşediyor her zaman
Asırlardır inkar edenlere okuyor meydan
Bir benzerini getiremezler hiç bir zaman
Her sabah güneş dağa kavuşur iki sevgili gibi
Bulutlar yüklenir yürür ormana doğru
Kursağı boşalmış martıların çığlıklarında
Herkese istediğini verir deniz ana
Üsküdar vapuru heyecanla oynar iskelede
Denizin dalgaları yolcuların kalbinde
Yine geldi akşam hasret içinde yanarım
Sen olmayınca kendi kendime kanarım
Kalbe hasret rüyalarımda sayıklıyorum
Aşkımızın nişanesi resmini saklıyorum
Şu garip gönlüm dinlemez beni vefasız
En büyük nasihat ölüm gerisi ne der
Alınlarda çizgiler çizilmiş adı kader
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!