Lokum lokum dizilmiş renkli evler
Her evin çatısında yükselir sümbüller
Bin bir çeşit halıyı andırır desenler
Gelin gelin doğduğumuz köye dönelim
Nefes almadığım an kaçarım baba ocağına
Güneş her sabah göz kırpar aleme
Ay huzmesi mürekkep olur kaleme
Her şey İyi kötü insanın nefsinde
Kalpler sarsılır günün arifesinde
Deniz dalgalı saçları savrulmuş
Nisan yağmuru gibi kalbimi ıslattı
Menekşe kokulum neredesin
Haydi gel kalbimin sarayı seni bekler
İki güvercin gibi başbaşa verelim
Menekşe kokulum neyi beklersin
Günlerde yapraklar gibi dökülüyor
Yazlar kışlara cilve yapıp oynuyor
Bulutlar nazlanarak ince yağıyor
Damla damla olup rahmet iniyor
Nerede görsem çiçek kokan bir kelime
Yüzümde tebessümle atarım heybeme
Heybemdekiler dinlenir gönül bağında
Güzel kelime birer çiçektir şiir tadında
Yağmur yağar ıslanmaz gönlüm
Çiçekler açsa da gülmez yüzüm
Bahar gelse de bitmez kışım
Bunca hasrete dinmez gözyaşım
Sen sen olmayınca alışamam
Sen sen olmayınca yaşayamam
Dalındaki kırmızı gül saksıdaki çiçek
Al bir avuç tohumu gönüllere ek.
Çorak gönüller sulansın sevgi ile.
Yeşersin zambak, nilüfer, lalelerle.
Ey çiftçi avucundaki tohumlar beklesin.
Bir güzele vardım çehresi güneşten
Bakışlarına baktım şiir kokar ateşten
Gözlerinin içine daldım güller bahçesi
Ellerinden bir tas su içtim bülbül neşesi
Makam, mevki ve dünya zevki
Paraya düşkün bizim haylaz Şevki
Kendi elleriyle babasını koymuştu musalla taşına
Ölümden ibret almazdı aklar düşmüştü saçına
Hey gidi dünya kimler geldi kimler geçti
Dünyanın kanunudur, ekenler ürünlerini biçti
Güneş her battığında üzülmekteyim
Gözlerinin içinde kaybolmaktayım
Rüzgar esince adın bahar kokar
Bir sevdadır derinden kalbimi yakar
Gönlümün yolları gözlerinden geçer




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!