Aldım elime yine kalemi
Yazmak istedim
Her zaman ki gibi
Ama olmadı ne yazık ki
Sen geldin, aklım şaştı gitti
Ben senin hasretinle yanan bir şaşkın Sense bu aşkımı göremeyecek kadar aptalsın
Ellerim cebimde sokaklarda dolaşıyorum
Kına yakılmış güllere bakıyorum
Bir tanesi öbürlerine darılmış
Yerde küskün gülü görüyorum
Sırılsıklam toprağa sarılmış
Tutup gülü elime alıyorum
Seni sevmekten değil
Sana bağlanmaktan korkuyorum
beni terk edeceksin diye korkuyorum
sevdayı başkasının yüreğinde bulacaksın
Diye korkuyorum
Eğer beni bırakıp gidersen
Gökyüzünde parlıyor mavi beyaz yıldızlar
Onlarda benim senin gibi yapayalnızlar
Geceleri sevdiğini düşünen güzel kızlar
Sabahın gelmesi için çok sabırsızlar
Onlarda az da olsa birazcık hırsızlar
Çünkü yüreğinde erkeğin kalbini taşırlar
Beni sevmediğini bildiğim halde seni sevdim
Belki bir gün sende seversin diye kendimden vazgeçtim
Mutluluğuma gölge düşürdü lanet olası o sevgin
Ne hayallerle gelmiştim oysa başkasını seviyormuş senin o taş kalbin
Şimdi mutluluklar dilerim sana
Beni sevmediğini bildiğim halde seni sevdim
Belki bir gün sende seversin diye kendimden vazgeçtim
Mutluluğuma gölge düşürdü lanet olası o sevgin
Ne hayallerle gelmiştim oysa başkasını seviyormuş senin o taş kalbin
Şimdi mutluluklar dilerim sana
Yiğitler savaşa çıktığı an
Sanki gök delindi, durdu zaman
Köşe başında her silahını alan
Düşmana yürüdü, gözlerini kırpmadan
Havada kurşun yağıyordu, yağmurlarla beraber
Ellerim cebimde gece gökyüzüne bakıyorum
Sevdayla bakan yıldızları sayıyorum
Sanki iki tane eksik görüyorum
Gökyüzünde gözlerini arıyorum
Ellerim cebimde yağmurlar altında ağlıyorum
Unutma sen gittiğin zaman
Arkanda beni değil
Kalbi kırık
Yüreği yanık
Gözü yaşlı
Seni unutmayan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!