SIRRINI SÖYLER BÜLBÜL
Bir gelim bir gedim bir doğum ölüm
Bir lâle bir sümbül bir karanfil gül
Bir nehir bir dere şelâle gölüm
Şelâleye sırrını söyler bülbül.
Serhat GÜLÜ
SUSMAK BİZE GÖRE DEĞİL
Susmak bize göre değil
Haksızlığı çal yüzüne zalimin
Yalnızca Rabb'nin önünde eğil
Çözülsün o anda bağı dilimin…
Serhat GÜLÜ
ÇÖZ RASULALLAH
Sevginle başkayı görmedi gözüm
Tutuşan çıraya benzedi özüm
Lâl oldu... ağzımdan çıkmadı sözüm
Dilimin kilidin çöz rasulallah
Serhat GÜLÜ
DAĞ GÜLÜ
Yar dibinde biriken bir avuç toprak
Dallardan dökülen kurumuş yaprak
Kayalar arasında boy salan ap ak
Sarp kayalıklarda açan bir dağ gülüyüm.
Ben kî Taptukun kapısındaki Emre
DERT DAYANIR
Dert dayanır sağlık kaçar
Hasta inim inim inler
Baş ağrısı dişe geçer
Dişler inim inim inler.
Ağrı yüreğe inende
Rahman ve de Rahim olan adınla
Âlemleri kuşatan sıfatınla
Bütün günahları kapatan Rabb’im
Günahlarımı örtmen için yalvarır
Hâlimi arz amacıyla yakarır
Salât selâm Rasûl-ü Habîb’ine
ANSIZIN
Sol böğrümü sancı sardı ansızın
Çifte sulu hançer beni öldürmez
Birkaç sözü öldürür îmansızın.
Serhat GÜLÜ
Ömrümün nar çiçeği kalbin karanfil dalı
Gönül seni sever ancak sana sevdalı
Aşkın yakan ateşiyle yürek yaralı
İlâç niyetiyle uzatıver gül dalı.
GÜNEŞ EKTİK
Çanakkale sırtlarına “güneş” ektik yüz binlerce
“Cennet Vatan’ın” adını gönle yazdık hece hece
Canla başla kanatlanıp uçabilen gündüz gece
Ateş yağmuru altında koşuşturan binler gence
Hayran olmamak elde mi? ... Serden geçip can verirken...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!