Mehmet Esat Halaçoğlu Şiirleri - Şair Me ...

0

TAKİPÇİ

Mehmet Esat Halaçoğlu

Aziz ülkem, Türkiye’m, cennetim,
Atalardan yegane emanetim.
Senin için dökülen kanlarımız bayraktır
Leş desem PKK’ya, müstahaktır.
Vatanın dört yanında yüreklerde ateş
O yanan yüreklerde sen yaşıyorsun kardeş.

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Rize’ye gelince gönlüm şad oldu, Yeşili bir başka, yağmuru başka. İçime hüzünle yorgunluk doldu Özlemi bir başka, hasreti başka. Dört gün geçti aradan yağdı hep yağmur Yağdı ama etrafa dolmadı çamur Çayı, bezi hem de satılır hamur Güneşi bir başka, havası başka. Dostluklar oluştu, kültür birleşti Edirne, Kars, Adana hepsi eşleşti Öğretmenler kursta bilgi paylaştı Rize’nin halleri, dilleri başka. Hizmet içi dedik toplandık burada Fayda olsun dedik, memleket yurda Çok şeyler öğrendik güzel diyarda Kursiyeri, hocası, müdürü başka. Halaçoğludur namım bilin Mutlu olun, şad olun, gülün Niğde diyarına buyurup gelin Çayeli bir başka, dostluğu başka. Mehmet Esat HALAÇOĞLU 16/07/2009

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Çanakkale, Savaşlar içinde ey şanlı derya, Zaferinle duydu kahramanlığı dünya! Adında saklı gizemin, aşılmaz kale Bir destandır tarihte Çanakkale… Dedem anlatırken izlerim gözlerinde, Heyecanla kavrulmuş sözlerinde; Birer birer batar mayına çarpan gemi Anlatırken görmelisiniz dedemi. Gözünde canlanır birden Seyit Onbaşı, “Yarab mahçup etme” derken gözünden akan yaşı! Sırtına almış da bir dağ gibi mermiyi Vuruyor karşısında duran gemiyi. Şanlı asker etten duvar olmuş siperde Kapanıyor gözleri, onlar için son perde. Onbeş yaşındaki çocuk savaştan ne anlar demeden, Sesi yükseliyor aslan gibi cepheden! Düşman anladı ki; Çanakkale geçilmez, Bu vatan için kefen biçilmez! Tek Türk kalıncaya kadar durmaz nefesler Tek karış toprak için kesilmez sesler. Kalemleri doldurdu atalarımın şerefli kanı Silinmez şekilde yazıldı Çanakkale’nin şanlı destanı… M.Esat HALAÇOĞLU

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Ey ay yüzlü yar geldim uzaktan Bana bir merhaba de, ağzın yorulmaz. Kurtulurum belki yanlış tuzaktan Bana bir merhaba de, ağzın yorulmaz. Yaşadıkça insan aşktan vazgeçmez Seven kalp sevdiğini bilerek üzmez Bizim elde karşılaşan selamı kesmez Bana bir merhaba de, ağzın yorulmaz. Sen söyleme, gözlerinden anlarım seni Dudak kızıl, saçlar sarı,mehtap gibi teni Sende şayet bir bakışta anlarsan beni Bana bir merhaba de, ağzın yorulmaz. Hayatta iki ayrılık vardır ki, acısı kesin Biri aşktır, biri vatan, bunu da bilesin Bu kadar dil döktüm daha ne beklersin Bana bir merhaba de, ağzın yorulmaz. Halaçoğlu’luyumda sesimi duymayın Şeytan güzel der amma ona uymayın Gelemem, yoluna döşenmiş mayın Bana bir merhaba de, ağzın yorulmaz. 04.04.2012

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Beni sorarsan
Ben yine eski benim.
Anadolulu çocuğu ruhumla,
Öz mü öz, aynı duyguyla köylüyüm.
Hiç bir şey kaybetmedim eskilerden
Yine düğünlerim davullu zurnalı.

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Çevresi bağlarla dolu Şirin ilim Niğdemsin Geçmişten geliyor yolu Şirin ilim Niğdemsin. Tarih yüklü dağın taşın Soğuk geçer kara kışın Bulunmaz ki senin eşin Şirin ilim Niğdemsin. Tarih kokar yelin senin Anlatırdın olsa dilin Gelişiyor hergün bilim Şirin ilim Niğdemsin. İnsanları sıcak kanlı Haksızlıkta delikanlı Onurlu ve de şanlı Şirin ilim Niğdemsin. Sözcüklere sığdıramam Hiç kimseyi kandıramam Roman yazsam anlatamam Şirin ilim Niğdemsin. Eğitimde atak yapan Tarımıyla destek katan Toprağında şehit yatan Şirin ilim niğdemsin. Halaçoğlu benim ünüm Çiçeklerden sensin gülüm Hem gecemsin hemde günüm Şirin ilim Niğdemsin. 15.09.2011 / 00:20 M. Esat HALAÇOĞLU

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Üç günlük dünya da mal mülk için Vazgeçmem sevdamdan vazgeçmem! Vatanım uğruna durdurulsa geçim Vazgeçmem bayrağımdan vazgeçmem… Kalbim bayrak aşkına çarpar Gün geçtikçe çilelerim artar Birilerine sözlerim çok batar Vazgeçmem dilimden vazgeçmem! Ambarımı erzak ile doldursalar Evime tonlarca kömür yığsalar Bana makam verecek olsalar Vazgeçmem ülkümden vazgeçmem! Oğuzlardan gelme Türk oğlu Türküm Kırkı geçti yaşım kalmadı korkum Halaçoğlu soyum Avşardır ırkım Vazgeçmem aslımdan vazgeçmem! 04.04.2012

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

1994 yılında vefaat eden Canım Anama ithaf olunur.

Dilinde dua, gözünde yaşla
Kalk anne mezarından bak oğlun geldi.
Sana feda ettiği bu çileli başla
Kalk anne mezarından bak oğlun geldi.

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Bakarsak geçmişe görürüz Karabağ’da ölen şehitler bizim. Nasıl yanmasın buna özümüz Dünya tarihindeki imzalar bizim. Karabağ’da ne çok katliam oldu Kadınlar, yaşlılar, çocuklar öldü Nice evlerin gülü, açmadan soldu Orada tüm yanan yürekler bizim. Ne insan hakları gördü, ne başka biri Atalım içimizden bu vahşetten kiri Kimi tecavüz gördü, kimi gömüldü diri Orada akan kanlı gözyaşı bizim. Azerbaycan’da yaşar Türklüğün özü Hala durur Yavuzun atının izi Bölmek isterler kanmayalım bizi Üç kıtada sızlayan kemikler bizim. İnsanlıktan çıkmış çocuk öldüren Düşmanın ta kendisi yurda saldıran Yok olacak elbet bizi kızdıran Düşman üstüne yağan beddua bizim. Türkün Türk’ten başka dostu olamaz Birlik olsak önümüzde kimse duramaz Uyan artık Türk Dünyası, artık uyunmaz Şehit olan insanlar, yok edilen soy bizim. Bakın şöyle dünyaya kim çekiyor acı Müslüman Türk ölür, onlar takar tacı Birlik olmaktır bilin, bunun tek ilacı Karabağ, kurutulan Urmu gölü bizim. Halaçoğluyum da kalmadı halim Azerbaycan’da açan ey gonca gülüm Semalara yükselir elim, Allah der dilim Bundan gayri kabul olacak, dualar bizim.

Devamını Oku
Mehmet Esat Halaçoğlu

Tarihten unutulmaz bir yaprak
Kağnı başındaki Türk Kadını.
Her aklıma gelişinde ağlayarak
Defalarca tekrarlarım adını.

Bir yerde 'Şerife Bacı'dır adın

Devamını Oku