Anlatırdı uzun kış gecelerinde,
Beni nasıl zorluklarla büyüttüğünü.
Bazen dili boğazına tıkanır,
Gözleri yaşarırdı benim annemin.
Aslında çok da derdi yoktu,
Zaman geçmez mi sandın ey mai güzel
Sonsuzluk senin için bahşedilmemiş
Sen kendini ne sandın ki ey mai
Okyanuslar üstünde yüzen bir sema mısın?
Dön bak bir yaşadığın dünyaya
Seni bir ömür boyu sevmek isterdim
Bahar bitmeden soldu güller, bu ne hazan
Şimdi viran bir şehir, kırık bir kalp
Sana kavuşma ümidiyle durmaksızın ağlar
Nerden çıktı bu zamansız gidişin
Ah Ankara'm...
Çocukluğumun düşleri
Gençliğimin hayali
Doğduğum toprak
Vatanım, canım, cananım
Hava karanlık hava kapalı
Biraz serin, yıldızlarda yok
Radyoda yıldızlar yalan söyler parçası
Ve ben yollardayım
Sevdiğim için
Hani martılar uçar ya
Uçsuz bucaksız maviliklerde
Sen de öyle uç çocuğum
Vatan seni kucaklasın özgürce
Sana uzanan eller kırılsın
Yola çıktım yol bitmedi
Saza sordum söylemedi
Benim derdim hiç bitmedi
Anam nasıl dayanayım
Dağlar karladı beni
Kurumuş güller bıraktın ardında
Bir de senin için ağlayan kalp
Şimdi viran bir şehir var bozkırda
Ne yolcu geçer ne baykuş öter
Uzaklarda, çok uzaklarda bir yerde
Giden günlerin vardır bazen
Amansızca bakakalırsın
Canın acır biraz, inceden
Durdurmak istersin hayatı ucundan
Vardır bazen insafsızca aldığın cezalar
Kafedeyim, bir internet kafede
Şaşıyorum insanların bu boş haline
Kimi oyun oynar kimi chat yapar
Umrunda mı insanlık umrunda mı hayat
Bakıyorum yanıma, yani soluma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!