Keşke demesem keşke
hiç mahal vermese hayat
çiçekler kurumasa,çocuklar ölmese,kurşun üretilmese mesela
keşke
bu rüzgar bir nisan akşamının çocuğudur ve alnıma değmek için doğdu
bu yağmur bir nisan yağmurudur ve kibrimi eritmek için yağdı
Düşün,
Çorak bir arazi herkesin unuttuğu
Düşüncelere teğet,vicdan kuşunun uzak uçtuğu
Cinlerin taşları kemirdiği karanlık ve ırakta
Şiir yetiştiren bir bahçivan şu çorak toprakta
Ey gök eğil!
Yedi kez eğil
Ve bir mavi kes bana gövdenden
Küflü denizlerin hediye ettiği
Bir damlasının cihana yettiği bir mavi
Yavaş yürüyelim olur mu?
Aceleye hacet yok,hayallere dalmayasın
Bekleyelim biraz çiçekler açsın
Uzanırken yalın ayak yalnız kalmayasın
Yorgunum biraz koşmamı bekleme
Yürüyorsun belli
Korkmuş menekşeler,yer titriyor
Ve
Köşede kaldırılıyor bir karıncanın naaşı
Kaldırım taşları rükuda
Bir rüzgar esti
Ah!inceliyorum yavaştan
İnceyim,ipince,savruluyorum
Parmaklarım var biliyorum
Bir çiçeğe dokunmak için
Gözlerim var biliyorum duvarı ve ardını gören
Yıkınca duvarları zafer müjdecisi ışık
Taşların devrimi o vakit başlar
Devrim iyi mi, yoksa kötü mü ?Kafam karışık
Eli silahlı beklerken kanlar içinde taşlar
Gecenin aleni karanlığında
Bir kadın gövdeleniyor sokakta
telaşlı etekleri ve ihtimaller avuçlarında
bir çiçek koparıyor en seçkin yeriyle
ve eskitiyor yolları parmak uçlarında
bir kadın gövdeleniyor sokakta
Nedir bu gecelerden çektiğim?
Güneşle derdin ne ey kadın !
Bir gece göğe bak
Bir gece göğe bak,bırak yıldızlar utansın
Şimdi yaşamak bayırlar arşınlamaktır
Eskiterek topuklarımı
buncadır aşındırdım yeryüzünü
Aramak telaşından azade,
hiç durmadan
hiç varmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!