Şiire meraklı bir müslüman,öğrenci,genç,vatan sever,HAFIZ...
Kalemim kırık kalemimi kırdılar
Tüyden kalemimi mürekkepte boğdular
Bir rulo garip parşömen kağıdına
Çiziktirecek takat koymadılar
Dünden yarına belki de bugünden
Kalem tutar elim dilim fermanla
Sözler dolar gönül denen deryamla
İstanbul’da Çatalca’da doğmuşum
Bir medrese bir de şiir harmanla
Beni düzeltme, bırak da böyle,
Dertlerim ruhumda bir öz dile.
Gönlümde sevda, sitemle söyle,
Yaralar içimde, kanar da susar.
Sükûtu bilmem, sesim de çığlık,
Nedir derdin derlerse
Çığlık gibi hür derdim
Sükut gibi münzevi derdim
Benim derdim
Benim derdim
Her gece düşerim derde
Sebebim var yazdım perde
Gönlüm yanar közler yerde
Sorarım hep biter mi yar
Bir sebebim var yâr uzak
Gönlüne dokundum belki de nazla
Şiirle uzandım hasretle hazla
Dedim ki nedir bu hâlin biraz da
Yazdın bir kelime iç dolu tövbe
Bir sözle mi döndü gönlün bu yoldan
Ne vardır biliyor musun
Bilsen de ben bilmiyorum
Dudakların mıhlı tutmuş yosun
Sade bir af bekliyorum
Aklından geçer hatalarım biliyor muyum
Her yarının sabahı daha da karanlık
Güneşi perdeleyen var
Her bugünün akşamı daha da aydınlık
Gökyüzüne Yıldız serpen var
Dün bugün de anlam gereği aslında
Geceler sessiz yıldızlar solmuş
Hüzünle süslü gözlerde dolmuş
Duy gönlün sesin gerçeği bulmuş
Durma kulak ver aşk çağırıyor
Yel eser serin dağları aşar
Sen benim efendim
Alemlere Aşkın derdin
Sana ümmet olmak
Benim derdim benim derdim
Sen yokken yıkık bendim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!