kabristan vardı manzarasında
o modern kahvehanenin
öylece süzülürken ışın demetleri
camdan
ve yatıyordu birileri kabristanlarında
televizyonda şükrüye tutkun
gördüğün sadece bir düş
ufuktaki ışığa aldanma sevgilim
ellerini değdirip rüzgarına geçmişin
yürüyorsun sonsuz hiçliğine geleceğin
büyük bir hevesle,koşar adım
aldanma sevgilim,aldanma
kimdir o rıhtımında oturan gönlümün
bağdaş kurup bana gülümseyen
gecenin içinden bana gülümseyen yüz
birilerinin arkadaşı, birilerinin kardeşi
ama kim o
uzaktan bana gülümseyen gözlerin sahibi
Zifiri bir gecenin içinden
Bir ışık demetine yönelmişim
Koşuyorum, nefes nefese
Bir de görüyorum ki
Aynı yerdeyim, aynı yok oluşta
Tekrar dolar içime karanlık
istemem mutluluklarını
aşkını,sevgini, sıcak öpücüklerini
doldur hepsini mor benekli çantana
ve tak çantanı koluna
dolaş sokaklarda, fütursuzca
hiç bişer şey olmamış gibi
her gelen uyku perisi
sarhoş olup gitti benden
ben uyuyamadım bu sebepten
nereden bileceklerdi ki
kokun sinmiş her yerime
ben bile sarhoşken kokundan
büyük bir hüznün
ve yok oluşun içinde
ekilmişti tohumları umutların
karanlıkta, uzakta
susuzlardı
ağırdı hava, nasıl illet
Yürüyor gölge adam
Karanlıkta, bir sokakta
Kafasında siyah bir bere ve boyunda atkısı
Başı önde, eğik
Düşünüyor gölge adam yürürken
Elleri ceplerinde
koşmayacaktın bir hayalin ardından gönlüm
bir hayalin yasını tutmayacaktın
seni sevemeyecek o korkak yürek
kapat kapılarını gönlüm,kapat
bırak ardında o kıvırcık saçları
koşma bir hayalin ardında
kırmızı tahtaların arasına sıkışmış zaman
ne gözümü ondan alabiliyorum, ne de hüznümü
uçarı bir şarkı dolanıyor dilime
mutluluğum derinlere gömülüyor
kızdırmak istemezdim içimdeki yaramaz çocuğu
her yeri kırıp döktü yüreğimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!