Gıvcılar aralıklı bir uçlu dizilince.
Dağlar şenlenirdi, Mehmet Emmi!
Kaçan domuzlar sıradan vurulunca.
Avcıların yüzü gülerdi, Mehmet emmi!
Nişancılar çamlarda nişan alınca,
İzciler iz peşinde hızlı gelince,
Bekte duranlar gelenleri vurunca,
Avcılar neşe dolardı, Mehmet emmi!
Yusuf hoca av planını yapardı.
Kara zağlar av peşinden koşardı.
Gıvcılarımız tel telden çalardı.
Ölenlerin sayısı belliydi, Mehmet emmi!
Kav kütüğünde kalçadan yiyip yıkılmıştı.
Kara ormanlar ölüleri yere serilmişti
Avcılar başlarına toplanıp gülmüştü.
Avcılar ava doymuştu, Mehmet emmi!
Huğ yerinde yatan domuz sürüsü.
Tek tek sayılırdı geberenlerin ölüsü.
Kurşundan kurtulsa sızlardı yarası.
Ne dediğimi anladın, Mehmet emmi!
Yaycı deresi dar gelirdi kaçanlara,
Abdal mağarası kucak açardı kaçanlara.
Meşe başındakiler kurşun atardı gelenlere.
Gelenler hedefe düşerdi, Mehmet emmi!
Kaçan kaçsın, Kelaye’nin yüzünden,
Onlar geçecek, Cinci ceviz Önünden.
Karaçalılık,Eşek düşeği çamurundan.
Geçerken yerlerdi kurşunu, Mehmet emmi!
Koca Gaffar boş kurşun atmaz, atardı
Her avda üç beş domuzu yere yıkardı.
Av sonu gelenler ölüye kurşun sıkardı.
Vuruşlar ne anlatılırdı, Mehmet emmi!
Avcılıar vurduğu avla öğünsünde dinle.
Bunları neden söyledim, düşünde anla.
Ölen ölmüşse ölüleri hani nerede?
Ne dediğimi anladın, Mehmet emmi
23/12/2007
Kayıt Tarihi : 2.5.2017 20:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her kesim şunu vurdum bunu vurdum demektedir. Bizim köyümüz orman alanı olunca ekinlerimize domuzlar zaman zaman zarar vermekteydiler. Köy avcılığını anlatmak için olayları rahmetli Mehmet emmime soruyor gibi anlatma isteği duydum.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!