Kendimi başkalarına ayırdım
Doğa gibi, Orman gibi, Su gibi
Seni kendime ayırdım…
Sevda gibi, Özlem gibi, Yar gibi
Özümü gurbete vurdum
Öyle yalnızım ki sormayın gitsin
Denizin üstünde köpük misali
Bir kanadım kırık bir yanım çürük
Mezarda yaşayan ölü misali
(Çatalca)
Yeni doğmuş çocuğun kalp atışlarıyla
Vur kendini dağların sessizliğine
Sesime ses ver ki yankısı susmasın dağların
Sessizliği bozulsun doğanın
Bütün canlılar uykusundan uyansın
Yüklen yüreğinin hızı kesilmesin
Ekmek artık Aslanın ağzında değil
Şimdi balığın midesinde
Aç kalmamak için
Yüzmeyi bilmek gerek
Ve tanımak deryayı, dalgıç olmak
Birde balık tutmakta ustalaşmak
Akşamlar ah bu akşamlar
Tohumu ekilir gündüzün tarlasına
Geceye gebe kalır akşamlar
Doğurup karanlığa sararlar bebeleri
Kundakları kucağında şafağın
Her güne yeni canlar gelir
Yollarının ince uzun dikenli olduğunu söylediler
Kar fırtına dinlemedim yürüdüm
Dikenli tellerle öpüştüm geceleri
Mayınlı yataklarda seviştim sabahlara dek
Kaçtıkça, kovaladım
Polise yakalandım
Aşk seher yeliyle haber göndermiş bana
Pervazında, dolanır, penceremin
Uykularımın kaçaklarında
Gecenin sarhoşluğudur sevgin
Girer kanıma
Özleminin tutsağı arzularım aşka gelir
Gitme uzaklara dayanamam ki
Görmesem yüzünü yaşayamam ki
Yokluğun içimde sızlıyor sanki
Ayrılamam senden bırakma beni
Sensiz olmak en zor olan olaydır
Öfkene tutma beni
Dikenlerin ortasına at çırıl,çıplak
Mayın tarlasına bırak gözlerim bağlı
Gecenin karanlığında yalnız başıma
Kurda kuşa yem olayım
At suyun dönencelisine
Çocukluğumda!
Yolculuk ederdim maviliklere…
Kanadında saklanıp kuşların...
Sapan taşına tutardım
Casus uydularını...
Zehirli dumanlara boğdular... gökyüzünü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!