Oy kızım, kızılım!
Sana hasret hep kollarım.
Baharım, yazım, damarımdaki kanım.
Sende can bulur her yanım.
Oy yarım, yarınım!
Kalemimin kırk yıllık orospu ucu,
Ne kadar daha seni akıtacak.
Ne kadar daha seni çizecek içime.
Onca yangının külü bu beden,
Ne kadar daha sana yanacak.
Biliyorum Azrailimsin.
Bu bendeki de, bedendeki de sensin.
Hem Azrailimsin, hem bu can sensin.
Kendi kendine ne diyeceksin.
Farkındayım susuyorsun.
Herkese gidersinde benden neden gidersin,
Dualar karıştı da beyhude mi beni üzersin.
Madem hep durmayacaktın niye geldin?
Şimdi yokluğunda mı yanayım,yokluğuna mı?
Gönül alışmıştı uyandığında nefesine,
Sen uyurken,
Düşlerine girmek isterdim gizlice.
Ansızın,
Güneşin doğuşunu izlemek gözlerinde…
İsterdim,
Bütün gecelerime gündüze çevirmek düşlerinde.
Rüzgârın hükmü,
Bulut düşünceye kadardır sevgili,
Karın-zemherinin ki,
Güneş görünceye kadar.
Aşk’ın dizleri çözülür,
Şimdi deli dalgalar vurur sahilime,
Köpürtür sularımı.
Ağzımdan çıkar ateşin canavarı,
Yakar-yıkar ortalığı.
Celladım kaldırmış kaşlarını,
Sen umutsun,
Ağacın sabırla beklediği yaprak,
Çiçeğin arıyı,çölün yağmuru,
gurbetin kavuşmayı beklediği memleketsin.
Sen aşksın,
İçerdeyim,
Dört duvar yalnızlık.
Ayaklarım çıplak üstüm paçavra.
Açık, sefalet, o iğrenç koku.
Yatak, betondan; yorgan, karanlık
Mucizesi tohumunda saklı çocuk,
Başını topraktan çıkardığında korkma.
Sarıl gülüşüne ve sarıl umutlarına.
Güneşin kızılllığından,
Yada yağmurun ıslaklığından sakınma.
Rüzgar,en güzel iklimleri fısıldayacak kulağına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!