01.01.1979 tarihinde Erzincan’da dünyaya geldi. 1985 yılında Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okuluna kayıt yaptırdı ve bu okuldan 1989 yılında mezun oldu. Aynı yıl Cumhuriyet Ortaokuluna kayıt oldu ve 1992 yılında bu okulu bitirdi. 1992 yılında Erzincan Lisesine kayıt yaptırdı ve bu okuldan 1995 yılında mezun oldu. 1997 yılında ÖSYS neticesinde Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne yerleştirildi. Adı geçen bölümü 2001 yılında fakülte ve dönem ikinciliği derecesiyle bitirdi.
13.09.2001 tarihinde Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı Aydoğdu Kocatepe İlköğretim Okuluna Türkçe Öğretmeni olarak atandı. Bu okulda görevliyken 31.03.2003 tarihinde askerlik görevini yerine getirmek üzere silah altına alındı. Bolu İl Jandarma Komutanlığında 6 ay süren askerlik görevini 31.10.2003 tarihinde tamamlayarak Erzincan’daki görevine geri döndü. 02.07.2004 tarihinde il içi atamalar neticesinde Anadolu Ticaret Meslek ve Ticaret Meslek Lisesine Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Bu okuldaki görevini sürdürürken 09.09.2004 tarihinde Kafkas Üniversitesi Rektörlüğü tarafından açılan Türk Dili Okutmanlığı sınavını kazanarak 03.12.2004 tarihinde bu kurumdaki görevine başladı. 19.09.2005 tarihinde Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında Yüksek Lisansa Yrd. Doç. Dr. Nesrin GÜLLÜDAĞ danışmanlığında başladı. 2008 yılında Erzincan Merkez Ağzının Ses Bilgisi ve Söz Varlığı adlı teziyle yüksek lisanstan mezun oldu. 01.09.2009 tarihinde Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili Anabilim Dalında doktora öğrenimine Prof. Dr. Avni GÖZÜTOK danışmanlığında başladı. 05.02.2013 tarihinde kurumlar arası naklen atama esasına göre Atatürk Üniversitesi Ortadoğu Orta Asya-Kafkaslar Araştırma ve Uygulama Merkezine Türk Dili Okutmanı olarak atandı. 14.03.2014 tarihinde doktora öğrenimini Hamdullah Hamdî’nin Yusûf u Zelîhâ Mesnevisi (Gramer-Metin-Dizin) adlı teziyle tamamladı. 01.04.2014 tarihinde Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne Yrd. Doç. Dr. olarak atandı. Yürütmüş olduğu bu görevinden 25.07.2015 tarihinde istifa etti. 28.07.2015 tarihinde Erzincan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Çeviribilim bölümüne Yrd. Doç. Dr. olarak atandı. Hâlen bu görevini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Eserleri
CÂNÂN
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!