Hayallerime koştuğumu sanıyordum yıllar boyunca
Gücümün yetmeyeceği şeylere kalkışmayı
İnanmaktan ve umuttan saymıştım.
Senle tanışana kadar ışığımdı hayallerim
Sonra bir eylül akşamı insanları bitiren şeyin
hayalleri olduğunu keşfettim.
"Gördün mü?" dedi adam tanrıya
Yağmur yağdı neşeli müziklerimin üzerine
Toprak kokarken notalar
Bir sel aldı gözlerimi
Kara bulutlar sardı umut güneşimi
Ve yalnızlık bahşeyledi bana gökyüzü
Ankara ayazında bırakıp gittiğin gün beni
haberin yoktu olan bitenden
bin yıllık beton duvar gibi çakılı kaldım
sokağın ortasında
Gözyaşı dökmedik ikimizde
sen gri ve bulutlu gökyüzünden emanetle
Kırılmış bir kalbin sol tarafıyım
kıran da benim kırılan da
Bir sonbahar gecesi gibi
gelip geçmişim hayatıdan
Yalnızca benim için olan şarkıların var belki
sadece bana okunacak şiirlerin
Sırtıma attım yıllarca taşıdığım hüznümü
Karanlık sokaklarda tek başıma yürüdüm
Çevrildim dostlarla, sesim çıkmadı
Ezildim altında suskunluğumun
En güzel yıllarımın mezar taşını sırtımda taşıdım
Bırakamadım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!