Sisli bir istanbul akşamında
Karbonmonoksit patlaması da olabilir.
Dalgalarla sallanan bir vapurdayım.
Yetişme telaşı içinde biryerlere yolcular,
Soğukta manzarayı seyreyleyende var,
Ellerini peteğin başucuna emanet eden de.
Bir yudum kahvede,
Bir çift göz ahengi görme umudu besledim, beslerken,
Direk duvarlar ördü yüzüme,
Varamaz kültürler kavuşmaya,
Davulun dengi der tutturur birileri.
Seni düşünürken Kirpiklerinin arasından izlemeyi seviyorum hayatı, seni.
Kendimi görür gibi oluyorum, tam burdayım işte diyorum,
kirpiklerin beni görünce kapatıyor gözlerini,
Bir of çekiyorsun içten,
Yiğit bir aşkın gölgesinden,
O an olmak ve olmamak arasında daralıyorsun, ikiside yoruyor seni,
Yine soğuklar geliyor, geldi
Sıkı sıkı giyinecez, çetin geçecek bu kış belli
Geçen kıştan kalan elbiselerimi çıkarttım bugün.
Geçen kışın aşkları kokuyordular ve
Geçen kıştan kalan anıların izleri vardı sökülen ipliklerde.
Anılar, kokulardan daha ağır basıyor
Eskiden şiirler yazmak isterdim sana,
Her an , her saniye
Taki,
Şiirimin sen olduğunu öğrendiğime denk!
Şiir sensin, mısra sen , hece sen
Nazım ölçüleri benim sana bakışlarımdır.
Dağları mesken tutmuş bir halk çocuğuda olsan,
Zozanda aşk zordur.
Zozan soğuktur, çok sevmeyen kalamaz yanında.
Çetindir kışı, kışını geçirebilene baharı bir o kadar güzel yazı bir o kadar sıcaktır.
En güzel meyveler zozanda olgunlaşır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!