1993 yılının Haziran ayında İstanbul'da dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren kelimelere, cümlelere ve dil bilimine merak sardı. Bu sebeple meslek tercihini Türk dili üzerine yaparak Türkçe Öğretmenliği mezunu oldu. Hala Türkçe öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
Şefkatle büyüttün, besledin beni,
Karşılıksız sevgin, yüceltir seni.
Dünyaya gelince çektim nefesi,
Çektiğim nefessin, nefessin annem.
Bastığın toprakta cennet kokusu,
İstanbul'a koşuyorum,
yokluğun her aklıma düştüğünde
var etmek için seni.
Dört bir yanım hatıran...
Yalnız soğuk bırakmıyor o küçük ellerimi.
Yar kaşların yay eyledin,
Kirpiklerin ok eyledin,
Bir bakışla zay'eyledin,
Acımadan vurdun beni.
Ben sinemde gördüm seni,
Senden başka güzeli görmez ki gözlerim,
Kirpiklerin ardından izledim bugün…
Ey benim narçiçeği kokan sevdiğim!
Rüzgârına sarılıp, kucakladım bugün…
Yalnız değilim artık sahil yolunda…
Ey gökyüzüne vuslat tohumları ektiğim
pamuk tarlası!
Benden neden utanırsınız bugün?
Ayıbım, garip bir aşığın yarası…
Yüzünüz neden kızıla boyanır bugün?
Sen, gülşenin en güzel gülü!
Sarhoş ettin kokunla beni.
Sen, bülbülün en hoş türküsü!
Dilden dile doladın beni.
Gecenin vehmine hissedarım bugün.
Sahipsiz, başıboş, belli değil ortak...
Evvela hüznüne serdarım bugün.
Uğultudan ürken, köpek gibi korkak!
Duvarlarda suretimden resimler pinekler,
Nakış nakış işlenir ebediyyet perdesi.
Ey girdabında boğulduğum nankör gölgeler!
Sizsiniz bu karanlık gecelerin annesi.
Yağmur olur da okşarım yüzünü,
Parmaklık zülfünde sonsuz bendeyim.
Çok uzakta arama mahpusunu,
O şirin yanağındaki bendeyim.
Yarasa olur da gece gezerim,
Kirpiklerin ardında mahpus bir adam...
Gözlerimde istiflenir yükü ağır kömür.
Yatıyor tüm hücrelerimde müebbet sevdam...
Yalnızlık zindanına kelepçelenmiş ömür...
Tahtına oturduğu vakit,
Gökyüzünün gececi gardiyanı...
Bu kadar değerli ve hatırı sayılır bir şairi tanıdığım için sevinç duymaktayım.