Bulutlu ay
Birde gece
Açar kapıyı umut
Günün erken saatinde
Önce ben çıkarım dışarı
Gönlümde çağlayan derdin sesiyle,
Gurbetten gurbete gezip dolaştım,
Beni sıkı saran aşkın ipiyle,
Hergün yeni baştan çözüp dolaştım.
Bir hissize birgün gönül verince,
Seneler sonrası çıkma karşıma
Ben senden vazgeçtim sevdiğim güzel
Yeni bir derdi açma başıma
Bir zaman gönlümü verdiğim güzel.
Hatırlatma bana geçen günleri
Sen bir şarapsın kadehimde,
Bir türlü içip bitiremediğim.
Sen bir hançersin yüreğimde.
Bir türlü söküp atamadığım
Sen bir şarkısın dilimde,
Dün gece o'nu düşünüp,
Boşalttım içimi kadehlere.
Saltanatını sürdüm bir yalnızlığın
Hani şu seven kalbim varya,
Onun uğruna
Yüzümde izi kaldı aldanmışlığın.
Nereye kayboldu bu siyah bulutlar,
Yağacak yağmur yok ki göklerde.
Artık, eski dualar kalmamış açık ellerde,
Nafile açma elini, boşa gidecek umutlar.
Yağmayacak bizlere, can verecek yağmurlar,
Nereye kayboldu bu siyah bulutlar.
Yazılmamış şiir gibi
Uzayan salkım söğüt
Nereye gitmiş gölgesi
Kuru dallarından geliyor
Çocukluğumun sesi
Seni bir papatya tarlasından
Fal bakmak için kopardım
Seviyor, sevmiyor derken
Çok yazık
Çöpün kaldı elimde.
kim ne zaman koymuştu adını
ben şimdi öğrendim.
fay
bir çık dışarı yeryüzüne;
Çıkın dışarı, çıkın daha
Güneş olun başak olun
Yağmur olun toprağa
Tutun sıkıca aydınlığı
Işık olun karanlığa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!