şair ile ihtiyar
iki şeyde buluşur
yakin ilki ölümdür
öteki çocukluktur
ölüm bir temennidir
lakin çocukluk düştür
sonsuzluğa gidiyor ruhum
tan kızıllığına bakarken
seni özlüyorum
gözlerimi kaparken
gülüşün rüzgarla gelsin
bu gözler görüyor farkındayım
bu kulakllar duyuyor bu ten de hissediyor
farkındayım
şuracıkta bir kalp var
paslı bir saat gibi
o da mı benim
Şair derdini söyle
Bana değil deftere
Sözünü ona işle
Onu kapkara eyle
Ben kapkara biriysem
Kalem bana işlemez
Bekler etle kemiğe bürünen hapsolmuş ben
Çıkıp uçmak dururken bu tutsaklık da neden
Süt isteyen bebeğin acziyle sana geldim
Kelebeğin ruhuyla semaya pervaz ettim
dünya kocaman bir sirk
o ise bir cambazdır
ipi aşıp geçmeden
kısa güne doymadan
çeker gider oradan
Aniden yırtılan karanlığın sesi
Ümit der yüreğime
Ardından bir parıltı
Dökülüverir geleceğe
İçten gelen bir gülümseyişle
Her şey son bulur
çoğu şey ürünü aldırmazlığın hayata
müzik tumturaklı bir sesle başlar
şiir rüzgar gibi gelip geçen bir ilhamla
aşk da şüpheyle başlar o da seviyor muydu?
sonunda hepsi bir bir giyotine gider
Her hazandan sonra
Rüzgar sapa sarıldı
Tohum attık yaşama
Hiçbirinde
Eskisi gibi tutmadı ama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!