MEHMET BEY’E DÖNÜLMEZ
SÖZÜMÜZ VAR GARDAŞ
Sıra sıra dağların eteğinde
Şırıl şırıl akan suyumuz
Tepelerde efil efil esen yelimiz var
Dik yokuş yolumuz
Yolda kervan kervan göçümüz var gardaş
Mor sümbül dağımız
Cennet yeşili bağımız
Kekik kokulu nice yaylamız
Yaylada yaylar sürümüz var
Ovamız var sayısı bilinmez
Ovada çiftimiz- çıbığımız var gardaş
Dertli dertli, inim inim inler sazımız
Hop hop, yürek hoplatır sözümüz var
Yanık yanık şakıyan kekliklerimiz
Aklı karalı, katar katar uçan kuşlarımız
Her derde deva, bin bir çiçek balımız var gardaş
Tepelerin, yüceler yücesi dağların
Boy boy sediri, dal dal ardıcı
Oba oba ladini, koyların çalısı
Andızı, pinarı, çaltısı, tespisi
Kurda kuşa yuvamız var gardaş
Hareli, sırma burmalı Sunamız, Elifimiz
Efsane yazar Fil Ahmetimiz var
Çağdan çağa çağlar, çalar söyler
Ak yürekli Karacaoğlanımız var gardaş
Deniz derya, karanlığa ışık
Zorbaya yumruk
Mehmet Bey gibi pirimiz var
Bizde yalan olmaz gardaş
Mehmet Bey’e dönülmez sözümüz var
Türkçe’ye göbekten, gönülden bağımız var gardaş
İbrahim ŞAHİN
-----------------------------------------------------
DOĞA DENİZ'DEN
Anlamlı başlı başına ders bir şiir emek verilmiş yürek konmuş.. sözlerin her biri bir yerlere mesaj niteliğinde..
Hocam yine üzerinize düşeni yapmışsınız..
gerçekten yürekten kutluyorum sizi..
Fazla söz de gerek görmeden herkesin gitmeden şiirin konusu bölümüne eklediğiniz Karamanoğlu Mehmet Bey 'in de kulaklara küpe yüreklere de anlam katmasını diliyorum..
Selam sevgi duyarlı şair yüreğe..
Müsade ederseniz Hocam bende Atatürk'ümden
sözlerle bitirmek istiyorum sözümü..
Atatürk ve Türk Dili
:: 'Türk milletinin dili Türkçe'dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti, geçirdiği bunca tehlikeli durumlarda, ahlakının, geleneklerinin, anılarının, çıkarlarının, özetle, bugün kendi ulusallığını yapan her şeyin dili aracılığıyla korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.'
:: 'Türk demek dil demektir. Ulusallığın çok belirgin özelliklerinden birisi dildir. Türk ulusundanım diyen insanlar, her şeyden önce ve ne olursa olsun Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan, Türk ekinine, topluluğuna bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz.'
:: 'Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.'
:: 'Türk Dili'nin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hale getirmeliyiz.'
Ulusal dilin bağımsızlığı, dilin kendine özgü niteliklerini koruması ve yabancı baskısından kurtulmuş olması demektir. Bir bakıma kaçınılmaz olan dillerarası etkileşimin çok ötesinde, yabancı dillerin ağır baskısı altında benliğini yitirmiş olan Türkçe'nin bu durumdan kurtulması için büyük bir silkinme, büyük bir çaba gerekli idi. Bunun nasıl gerçekleştirileceği yolunda görüşlerin ortaya atıldığı dönemde Sadri Maksudi Arsal da, Türk Dili İçin adlı yapıtıyla kendi görüşlerini sergilemişti. Atatürk bu yapıt için 2 Eylül 1930'da kendi el yazısıyla yazdığı değerlendirmede, aslında zengin bir dil olan Türkçe'nin yeniden bu niteliğini kazanması için izlenecek ilkeyi açık seçik belirlemişti:
'Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil bilinçle işlensin. ''
Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.'
ALıntıdır...
Kayıt Tarihi : 8.5.2009 20:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(Karamanoğlu Mehmet Bey Konya'yı aldığı vakit devlet dili Farsça, ilim dili ise Arapça idi. Türkçe'yi yabancı dillerin boyunduruğundan vatanı da Moğollar'dan kurtarmak düşüncesi ile aşağıdaki şu ünlü fermanı yayınlamıştır) Bugünden Sonra, Divanda, Dergahta, Bargahta, Mecliste, Meydanda Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır. 13 Mayıs 1277 KARAMANOĞLU MEHMET BEY)
Boy boy sediri, dal dal ardıcı
Oba oba ladini, koyların çalısı
Andızı, pinarı, çaltısı, tespisi
Kurda kuşa yuvamız var gardaş...tebrikler ne güzel bir anlatım
TÜM YORUMLAR (30)