Yüzünde'ki Hüzün Soğuk Bi Toprak gibi, Sürgündür umutların, Her Bir gözyaşın mezopotamya kadar acıdır
Oy güzel annem, karanlıklar'da dön gel bu ne zenzele uzat ellini hangi deniz saklar senin feryadını, hangi yürek unuttur o mahrum bakışları ..
Mezopotamya lisesinden sınava girerken, Çetin cevizli bir öğretmenle karşılaştım, elimden kopya yoktu, fakat beni gözlenen gözleri, bir yanar dağı krateri gibi gözlüyordu.
Bir ping devriyeli adaletsiz sürü
güneşi soğutur. Uçurumdayım
Hayallerime kaçak çaylar karışmış,
dönersem yanarım gidersem yaralandım.
acı, keder, yalnızlık yatırdı beni ,
kanıtım bir yorgan altı,
O güçlü kaleminden ve yazmaların'da yüzünde'ki hüznünü anlayabiliyorum ve Hüzün düşünce kalbe , yanıklı bir heves yankılanınca
O sevda ömre bedeldir...
Bulunduğu Ortamda Simbiyotik Kabullenmesen, Başkaların Elinde Empoze'yi Kabulenmek Zorunda Kalırsın...
Meşe mazisi Dağların eteklerinden
zinarindan inemedin
Sıralı dağlar vardı geçemedim
Hasretine kemiktim canımdan
Geriye bırakmak istemediğim şey nefesimi kursağımda bıraktı, öylece tutsak yaptı hayatı. değermidi...-bilmem, ama değerliydi işte
O gözlerin yan bakışların yüreğime feryat inletiyor ve hak ediyor..
Sevda rüzgarı hayli bi eski
iletkenlik var elektrik yok sanki.
Efkarlısın tuccar ne bilsin senin
hali, özlemler vuruyor sahili ne
getirir o eski günleri.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!