Su hayattır hayat verir
Can verir,
Akan suyun sesi heyecan verir.
Oysa artık
Sudan ucuzdur hayat,
Hayallerimi öldürdün,
Düşmanlarımı güldürdün,
Yük getirdin bizi sürdün
Sürüm sürüm sürünesin.
Millet görmez oldu rüya,
TANRIM
Tanrım ne muhteşem yarattın bu dünyayı,
Gecemizi aydınlatsın diye o solgun ayı,
Gece rahat yürütürsün atlıyı ve yayayı.
Kınarım ancak kırmam sana inanmayanı,
Bıyık erkekte olur çevrilmez o yanı, bu yanı,
Eğer çeviren varsa bilin ki o, birisinin hayranı,
Hiç bir şeye hayran olmam Tanrı'dan başka,
İşte böyle sürdüm ben yetmiş yıllık devranı....
Yetmiş yıllık hayatım,
Hep umutla harmanlandı ne deyim,
Oysa umut kafdağının ardındaymış.
Tek dileğim,
Görmek ülkemin aydınlığa çıkışını,
TOZ
Birleşti gazlar ve tozlar kainatı oluşturdu,
Toz deyip de geçmeyelim o her şeyi buluşturdu,
Toz varlığın tohumu, yaşamın kaynağıdır,
Toz milyarlarca yıldır usanmadan gezip durdu.
TÜİK
Memura, ücretliye, emekliye düşmansın,
Sıra sana gelince ne kadar da şişmansın.
Alırsınız maaşın ballı böreklisini,
Yalanda bulamayız sizden yüreklisini.
Bu komik rakamlara karnımız toktur artık,
Türk’ü “devlet kuran” diye,
Kandırdınız “Turan” diye,
Gelince yol ayrımına,
Dinciye gitti hediye.
TÜRKAN SAYLAN'IN ANISINA
Lepra'yı herkes bilmez cüzzam dendi dilimizde,
Yüzlerce hastası vardı onlarca ilimizde.
Türkan Saylan başlattı cüzzamla savaşını,
Ben bir Türkiye'liyim, tıpkı Atatürk gibi,
O kimseyi ayırmadı hangi din ve ırk gibi,
Kucakladı hepsini toptan bastı bağrına,
Ve sırtına geçirdi sıcacık bir kürk gibi.
Kutluyorum.