Rüyadaymışım  meğer canim köylüm.
Çocukluğumuzun güzellikleriydi..
Dalıyoruz hayallerimizin bizi götürdüğü yere
Doğduğumuz toprakları, gökyüzünün maviliğini,
Yıldızların parlaklığını seninle paylaşıyorum
Gökyüzünde dolaşmak istiyorum seninle
Duy artık sesin çıksın sen bu değilsin
Bağır dağları uyandır geldim sana de
Uzat ellerini gökyüzüne, hesap sor zulme
Türkülerle ağıt yak yanıktır sesin duyulur.
Söylersin sesin haykırıştır patrona
Kapasam gözlerimi öylece
Baksam  bir film gibi  her şey
Yalnızım hayal dünyam işte
Arıyorum yeniden bula bilsem
Tutsam elerinizden koşsam yine
Kötülükten Ne Çıkar? 
Kötülükten ne çıkar
Birazcık dürüst olsak düzelir
Hayat  günlük ağacın gölgesine benzer
Saati tutmaz saatine  değişir gölgesi
Giden günü ararsak bu günü tutarız
Sertif amca bizi
Uykunun tamda şirin mi şirin yerinde
Güneşin doğduğu  doğu anadolusu
Seviniyorduk 
Tarlalar biçilince
Yarın iş yok dolaşacağız
Köyün harmanlarında yada
Kayalıkta sigaramızı içerken
Küçücük dünyamız vardı kendimizce
Tamda arınmıştık 
Gelmez artık pisliklerin kokusu;
yağan kar temizledi.
Bembeyaz renge bulaşan her şeyi
aldı götürdü eriyen karın suyu
Yağmur sularıyla dereler coştu  aktı
Çok düşündüm yazamadım sana 
Bendeki özlemi içime hapis  tutum.
Dökemedim içimi fırtınalar kopuyor gibi
İçim içime sığmaz oldu.
Beyaz bir kağıda kaleme bile alamadım notumu
Bir tuhafım ben deli miyim ne! 
Bazen kendimi bir gemide yalnız
Denizin dalgaları vurur savurur gibi
Bir o yaka bir bu yakaya çaresizce
Kulaç atıp dalgalara kafa tutuyor gibi
Gülüyorum kendi kendime deli miyim ne!



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!