Ayışığı mat ve mağrur,
Yıldızlar seyrek
Eskisinden…
Şehir daha sesiz,
Sokak lambaları titrek
Git-me…
O menfur gitme saati(n)
Her yaklaştığı an.
İnce bir kıvılcım kopardı
Yüreğimin sol kıyısında…
...Gözler yalan söylemezmiş,
Sonradan öğrendim
Bunun da bir yalan olduğunu...
Acemi bir düş yolcusu,
Çaylak bir gezginim artık.
Ne seni arıyorum,
Cenneti bilmem,
cehennemi de
Gayrı,
Başım dönüyor acılardan...
Karanlık bir zindan bilirim
ishak paşa sarayında
Acıya iz sürdük
Hesapsız vakitler boyu...
Alevlere döndü
bedenlerimiz,
Küllere...
Belirsiz yönlere savrulduk,
Doğum günü(m)
bu gün benim doğum günüm
yani yoktan varolduğum gün...
milyonların içine karıştığım gün
yani,
insan olduğum gün...
gün olur hüzünlü bir uğurlama
gün olur yaşananları anımsama
gün olur...
dönmek ister insan
havasına suyuna,taşına toprağına...
dönmek ister insan
memleket kadar asil
memleket kadar soylu
ve memleket kadar
parçalanmışlıktı yaşanan
sevda...
oysa,
Ay ışığında
düşünmek seni
süslemek düşlerimi
düşlerimi
süslediğinin farkında bile
olmayan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!