Mehmet Atmaca Şiirleri - Şair Mehmet Atmaca

Bir gün geriye döndüğünde
Mutlu olduğun anlar gelir aklına
Güzel yaşanmış dakikalar
Birden canlanır aklında
Tebessüm edersin
Gülüyorsundur çünkü güzeldir o günler

Mutluluk hiç bir şeye benzemez
Mutluluk aşk değildir tutku hiç değil
Mutluluk hiç bitmez.
Yalnız biraz gizemlidir tam bilinmez,
Kaybettiğini bulmaktır bazen
Ya da hiç yaşamadığın bir andır

Bir bak bana o masmavi gözlerle değil ama!
Sımsıcak kalbinle
Bak neler olmuş sevdiğine
Tut ellerimden tutulması gerektiğinde çek kendine!
Öp yanaklarımdan sıcacık bir dokunuşla öpülmesi gerektiğinde
Kır kalbimi! ihanet edersem sana

Duyuyormusun beni?
Gözlerime bakıp konuşacak cesaretin varmı?
Yaşlanmış yüregin terkedilmis gibi degil! ! !
Depremler olmuş belli çok ağır depremler
Yıkılmış içindeki kocaman evler
Acı cıglıklar cıkmıs; buz bedeninin icinden

Yazın denizsin sen
Kışın sıcak bir yuva
İlk baharda açan çiçek
Son baharda dalda kalmış son yeşil
Her mevsim umut
Her mevsim sevgisin sen...

Acele cıktım evden hazırlıksız
esyaları bavula bastım
bilirsin hep ensona bırakırım isimi
komsularlada vedalasamadım kimisiyle ayak üstü
acele cıktım yar sana ugrayamadım
acele cıktım yar kacarcasına gittim sehrımden

Gözlerin gözlerimde değil bugün;
Dünde öyleydi,tebessümün yok odamda
Sesin yok kulaklarımda,hala ve daima yoksun hayatımda
Düşündükçe varsın; Ara sıra yoksun hayatımda
Yaşlansada gözlerim,yaşlansada bedenim
Çıkmadın çıkacağın yok!

Ben bir kış gecesiyim
Üşürsün anala,
Ben bir kış gecesiyim
Bana sakın yaklaşma
Sözlerim rüzgarlar kadar soğuk
Gözlerim dolunay kadar donuktur

Karmaşık duyguların yaşandığı her hayat başka hikaye bu şehirde
Yüzlerine yansımış insanların... zamana karşı yarışmanın stresi
Saniyelerin sandığından yavaş olduğunu öğrendiğin geceler vardır ya..!
Bir anlam vermezsin o geçmeyen saniyelerin yıllar olmuş
Aynaya bakarsın her saniye değişmektesin
Bir gün eline eski bir resim geçer gözlerinde şaşkınlık yüreğinde garip bir sancı!

Islak kaldırım aradı dün gece gözlerim yağmur yağmamıştı
Nereden esti ıslak kaldırım bilmiyorum
Saatlerce yürüdüm kordon boyunda ayaklarımdan kara sular indide yağmuru göremedim. Yorulmuştum! ! !
Uyandığımda bir bankta sessiz sedasız seni düşünüyordum
Yağmur usulca yağmış kaldırımlar! kaldırımlar ıslanmış
Körfeze hafiften bir sis çökmüş;