Bir uyanışın şiirinde
kanlanmış düşüncelerden sıyrılarak
sağlıklı şeyler söylemeliyim
hareketli günlerden sonra
durgun vakitlere alışmak zor geliyorsa
içimdeki bu yumağı çözmem lâzım
Bir Eski Gece Şiiri
Her sabah kuş sesleri doldururdu odamı
Uyanırdım yorgun bir gecenin ağır uykusundan
Hazindi mersiyeler ezanlar göğü yırtardı
Uyanır ağlardı çocuklar susamış dudaklarıyla
Sınırı geçerdi kolcular üst üste mayınlar patlardı
Asırlık çınarların gölgesinden
yaprakların hışırtılı sesinden
geçtik iki yakasından yeşillikler akan yolu
yüzümüzü yıkadık o tarihi çeşmede
su içtik billur kesilmiş ellerimizle
ruhumuz dinlendi akşam serinliğinde
Kanlıca önlerinde iki yalnız çam
Uzatmış boynunu derin sulara...
Boğaz içinde dalmış esrarlı bir uykuya
Sükût ki şimdi en yalın bir makamdır
Ve benimle bir başına bu gece bu yalıda
Kan akar içimize bir feryad bir ahımız yoktur
Kitabın kaybolduğu yerde bir sahafımız yoktur
Kanakan devridir gül demek bile kanatır bizi
Çirkinedir bu kurşun söz güzele sözümüz yoktur
Öyle müstesna güzel ki kıymeti paha biçer
Gönülden çıkar yola çaresiz bir ah’a geçer
Ateş olur yanar yanak akkor kesilince dudak
Tenden ayrılınca firak bir Leyla daha geçer
Ölüm ve uyku, ölüm ve uyku
hep o suskun kuş
gece gündüz penceremize gelir.
Haberi yok hamam böceğinin
ezilmeden ne bilsin
Merhaba evinden ayrılan gurbetçi
dalından koparılan gül
kıyıdan uzaklaşan gemi
sevgilisinden ayrılan sevgili
istasyondan çıkan tren
trenin çığlık çığlığa zili
Ve çıkıp gelmelisin, rüyalardan, masallardan serüvenlerden
Bana beddualar etmelisin, kalbimden vurmalısın beni
Bu yalan, yanlış kuralları kim koymuş niçin koymuş demeden
Değiştirmelisin hemen, senin hissene düşenleri
Dağdan mı iniyorsun çocuk evden mi
tavusların su içtiği yerden mi
ey soluğu tıkanan, nutku tutulan
çöküntü çağındayız iç içe bütün izler
vel-fecri tekmil çek çakal gözleri
olmaz işlerin olası faslındayız.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!