Ona mı sığındık, ondan mı kaçtık?
Onunla mı doğduk, onunla büydük mü yoksa?
Her anımızda olması tesadüf mü?
Yoksa biz böyle mi istiyoruz?
Sitem ediyoruz hepimiz
Ama o olmazsa biz olmuyoruz.
F arkına varamadım gençliğime denk geldin.
İ lk çocuk derlerde ilk aşkım olduğunu bilmezler.
R astgele seçilmiş bir yaşamın tek söz sahibisin.
U mudumu yitirmem var olmana yanımda.
Z or geçsede sensiz koskoca yıllarım.
E bediyete kadar sana açık kucağım.
Yaşadıklarımla yargılanıp yaşayamadıklarımdan hüküm giydim.
Yaşamak isteyipte yaşayamadıklarım fail-i meçhul.
Kaybolduğum anıların yitirdiğim duygulara baskısı var hayatımda.
Aşksız, sevgisiz, umutsuz, hayalsiz kalmak dert değil de,
Şu çaresizlik bitirdi beni.
Dünde kalmış yarınlarım vardı,
Onlar bugünlerimdi benim.
Herşey vardı o yarınlarda,
Hayaller, umutlar, mutluluk.
Hep güzel şeyler.
Bugünü yaşıyorum şimdi,
Gidenemi zor kalanamı?
Ölümü bekleyen kanserli hastanın
Öldüğü an gibiydi gidişin.
Kocaman simsiyah bir boşluk.
Tarifi mümkün değil hissedilen sensizliğin.
Bir anda üzerine atılan tonlarca toprağın altında
Ve sonra aşk geldi,
Apansız, sorumsuzca.
Olmayacak bir duanın
Amini gibiydi.
Dengesiz, ayarsızca.
Parkta banklarda da yattım,
Pera Palasın süitinde şampanya da patlattım.
Aç gezdiğim günler de oldu,
Havyarlı balolarda da boy gösterdim.
Zindandaki odamda soğuktan titredim,
Ama sıcak kucaklarda teselli buldum.
Yine deniz, yine mehtap, yine kadeh, yine rakı.
Ve yine aklımda sen.
Ne sen bıktın hayale girmeye,
Ne ben bıktım seni düşünmeye.
Karanlıklar içinden hergece nasılda buluyorsun yolunu?
Eziyete mi gelirsin teselliye mi anlayamadım.
Ve
Yağmur durdu şimdi.
Yıktı geçti boranlarıyla.
Duruldu okyanus.
Sessizliğine çekildi.
Beyaz bulutun
Yok bunun tesellisi,
Hepsi boş ne söyleseniz.
Ne sıralısı makbul,
Ne de vakitli geleni ölümün.
Boşuna anlatmayın bana.
Züğürt tesellisi dedikleriniz.
Atila bey merhaba. Size bir sorum olacaktı. "Babamız" isimli ve "Baba evin direği, bizle çarpar yüreği" dizeleriyle başlayan şiir size mi ait acaba?