Sarılıp hayallerine özünden
Atıp mor anıları çıktıysan yola
Yorulmuşsan geriye ittiklerinden
Ve vermen gerekiyorsa mola
POSEİDONun adasında, bırak
Öpsün eteklerini rüzgâr çekime
Lacivert bir uykuya yatacaksan deliksiz
Uyanacaksan bedenin diri, ruhun dinç
Çayını kahveni içmeden daha
Uzan önce Yakamozdan körfezi iç
Ovayı gözle Eski bademliden
İki kadehle yolcu et günbatımını lüviyada
gizemi yaşamak burada!
Burada modadır Güneşi öpmek erkenden
Yasak meyvesi yok ağacında
Pınarına renk çalmalısın denizinden
Oturup Kalede içmelisin şarabını yerlisinden
Yeniden saygı duymak için aşka, doğaya
Öpebilirsin Gökçeadayı leblerinden.
Taş yapılarında kaybolunca gecelerin
aynı güne bir gün ekleyeceksin
yaşadıysan Saklılimanı, Kefalozu
Yıldızkoyu dolu dolu bir kere
Tutsaksın artık, daha çok geleceksin.
GÜNEŞİN KIZI
Gözlerinden gözlerime
Işık yağıyor,
Güneşle akraba mısın?
Yüreğinden yüreğime
Sevda damlıyor
Yangın
Aşktan yana ruhumun kızıllığıdır
Yüzüme düşen
Aldırma, ateş de geç sen.
Çeyrek dilim sevgi çaldım dün gece karanlıkta
Gören olmadı sandım.
dilediğim gibi yudumlayayım derken,
Aniden yakalandım.
Herkes birşeyler aşırıyor ya bir yerlerden,
Ben de ona aldandım.
Hani şu arka sokakların kimsesizliği var ya!
Çoğu kez ürkütür bizi;
Tek tek ağaçları severiz de çoğumuz,
Ormanın derinliği korkutur hepimizi.
Her sorana insan olduğumuzu söyleriz de, gururla,
Nedense yapmayız ödevimizi.
Sevgiye değmemiş şaki
Bülbüle aşk öğretecek öyle mi?
nefreti semt tutan tilki
barış dünyasında şarkı söyler mi?
Kim ki kirletir akciğerleri
Besler mi yürekte güzellikleri
Boyası damarda zulalı ressam
Aşkın resmini çizebilir mi?
Vurdumduymaz, gaddar gönül fakiri
Balya balya beden yükünü
Tutup kendi mavnasına yükler mi?
Buğulanır gözlerim
Üzülen sensen,
Titrer gönül tellerim
Göz erimi uzaklıkta değilsen.
Nasıl aç sana gönlüm
Bir bilebilsen.
Ne vardı kalbimi alıp gidecek?
Orda senden başkasına yer yok ki;
Başkasına baksa görmez gözlerim,
Gözde fer yok ki;
İnanamam tüm sevgiler böyledir,
Her sevgide bu derece ter yok ki.
Şimdi bana sıcakılığını ver
dilim üşümesin,
Şimdi bütün urbalarımı al,
Tenim terlemesin,
Şimdi beni bulutlara gönder
Kimse görmesin
Dakika dakika ağırlaşıyor kanatlarım,
Huysuz ihtiyarlığa koşu bu gidiş;
Saat saat adım adım.
Silemeden vurgunun izlerini
Çözemeden gizlerini yaşamın
Aklımı sakatladım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!