Ben Seni Her gün,
Biraz daha seveceğim.
Biraz daha Fazla..
Korkunç..
Üşengeç..
Biraz daha halsiz ve bitkin.
Kim inanır?
Kime anlatsan
Velev ki anlatın kim gülmez ki?
Biz bir kişiydik iki çay istedik
Bir çay içildi,bir çay soğudu.
Var mı uykusu sevdadan dolayı firari olan ?
Sız nedir sızı...
Yürek gökyüzüne sızı
Sızı, ay’ın ay’canına olan küçücük aşkı
Sızı gerillanın mermisindeki ıssız sızı
Şurada kurşuna dizdiler.
Gözlerimin önünde kurşuna dönelim.
Tek şan şeref ve şöhretim, gölgem kurşuna dizildi.
ilk kurşun, halhal'la süslenen sağ bilek kemiğimde yontuldu.
ve yüreğim paramparça dağıldı..
Sen..
Sen diye düşünmeyen kafamdaki tüm hücreleri,
öldürmek istiyorum.
Sensiz damarlarıma kan verecek yüreği, kurda kuşa yem ederim.
Şen
Sen gitme!
Sen gidince,
Bir yalnızlık kusar üzerime. inciler dökülür dudaklarımdan.
Dişlerimin arasına hüküm giyer, kırık-dökük cümleler.
Sen gidince,
Ez ki ezelden beri...
Ucu az kırık kalemimle seni
Şahadet ederim ki; ne düşümde ne de dünyada gözüm görmedi gölgeni.
Belki de iyi, güzel ve edepli...
Kim bilir?
Bereket ana, Çoraklara yeşil hırkalar örmüştü.
Mübarek kokun, tay gibi endamın,lüle lüle saçlarının ve
çeyrek asır magma taşı dişlerin..!
Güneş gülüşlü; rüzgar kokuna gebe, göz kapaklarımı okşar.
Savunmasız, aciz nefsimi kamçılar...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!