Yıllarca,
Bu sevdayı taşıdım nafile,
Sende,
Sevebilir misin,?
Soramadım ki,
Her gün,
Yoldaşlar;
Nazım HİKMET diyor,
Dindaşlar;
Mehmet AKİF,
Ülküdaşlar;
Necip Fazıl,
Sakın girmeyin araya, Sizler bakın işinize, Efkârlıyım yanık gönlüm, Dilimde Orhan’dan bir dize, “Kul vefasız, dünya fani” İsyan ettim çaresizce hani, Kime şikâyet edeyim seni, İsyanla da teselli bulmadım yani…
Naci söylemişti; “bunlar feodal ilişkiler”, Çağımız sosyal devrimler çağı, Boşa! Sevgililer, sevişler, Devrim olacakmış, Dünyayı yönetecekmiş işçiler, Bizim yaşadığımız duygular boşmuş, İnsan tesadüfen doğar, yaşar yok olurmuş…
Yürüyorken sensiz, gece sahilde, Arsız fikirler üşüşüyor beynime, Umutsuz, çaresiz zamanlarım, Arşa çıkarken isyanlarım, Kurulmuş her köşe başında bir tuzak, Kana susamış insanın, para olmuş ilahı, Kandırılmış bunlarca yazık ki Naci, Sorsan bu hinler adalet ve özgürlüğün silahı…
Bitti artık,
ıstıraplarla yatıp kalkmak,
her gün,
keder ırmağıyla akmak,
olur, olmaz yere,
yüreğini yakmak,
Bir zamanlar seninle, biz sevgiliydik,
Yöneten bizdik, sanki yalan dünyayı,
Hareket ederken, bir beden gibiydik,
Görürdük başımızda, biz bir rüyayı,
Ayrılsak ta üstünden, geçse bir zaman,
Ne olursa olsun, dost kalmalı insan…
Spordan gelmişim bedenim yorgun,
Nasıl yattığımı bilemiyorum,
Hani derler ya; “Yastığa beş kala”
Koyar koymaz yere garip başımı,
Sanki bir mevta gibi uyuyorum…
Dünya nimetlerine hayır, diyebilirsen, Zevki sefayı bir kenara, koyabilirsen, Yunus gibi ilahi aşkla, dolabilirsen, O zaman ki, bir tarafa atmışsın gafleti, Hak etmişsindir Rab ’den vaat edilen cenneti…
Bilesin ki, ahiret sıla, bu dünya gurbet, Yaşadıkça yetimi koru, yoksulu gözet, Almak güzeldir, ama vermek, ne büyük nimet, Bağışla, sabırla seni, horlayıp üzeni, O zaman kurulur ancak, merhamet düzeni…
Her şeyin sırrı bilesin ki, kul hakkında saklı, Kul hakkı yemeyen, ahrette, bellidir farkı, Böyle buyurmuş yaratanım, yok gizli, saklı, Hayatın ne ezeni olsun, ne ezileni, O zaman, herkesin cennette, hazırdır yeri…
Muhabbetin odağında,
Hep bir artist olurdu,
Toplanırdı ergenler,
Hastane bahçesinde,
Ergenler otağında,
Herkes bir yer bulurdu…
Neyini seveyim senin, Her şeyimi aldın benim, Sanki bu benim kaderim, Etrafımda tel kafessin, Aldığım en son nefessin,
Çıkardın hep savaşları, Ayak yaptın hep başları, Oldurdun olmaz işleri, Etrafımda tel kafessin, Aldığım en son nefessin,
Sustu gönlümün kuşları, Bitti sevdamın düşleri, Koydun bağrıma taşları, Etrafımda tel kafessin, Aldığım son nefessin,
Bu ne biçim iş Ya rabbim,
Etrafım şair kaynıyor,
Hepsi şan, şöhret peşinde,
Duygularımla oynuyor,
Kiminin ağzında malzeme,
Aklına beynine sağlık, bu cümleler sonsuzluğa kalacaktır.