Suyum çoktan kaynadı
Gözlerim hesaplanamaz halde
Bitkin, yorgun, kırık, yılgın…
Gözler ele verir derlerdi,
İnanmazdım…
Zümrüd-ü Ânka adı
Şahbaz ol dedik şahb oluverdin
Bu nasıl derman hem nedir derdin
Bey bi’ kelamım var idi sana
Şahdarı kesmek yakışmaz şana
Şae padişah oldu tüm cihan
Küçükken neden kesilir civan
Ne üstüne yazabilir ki insan
Feryadı dağları delemiyorsa
Aşka feryadın olur mu ağlasan?
Gönlün sana boş ver gitsin diyorsa
Neden ağlarsın ki gözlerin pek yaş?
Bu yaşlar içinde söyle ne saklı?
İnletirsin gönlün yasak, zorluk olsa emel sensin
Gönlün yasak bir set olsa, aşmaya fikir sensin
Zorluk olsa aşmaya, aşarım canan sensin
Emel sensin, fikir sensin, canan sensin, can sensin…
Masnuâtından bilinmiştir mübârek bir kelâm
Hem san'atkârın sözünden ummamak olmaz nizâm
Her beyânın en derinlerden taşırken intizâm
Ne'yleyim dönmez dilim pek lâkin affındır tasam
Orta-doğu sokaklarında maden suyu satmak vardı
Gül bahçelerinin perdelediği Samarra… Ah! Ne diyardı
Uzaktan bir ahbabın selamı gelir belki
Zahterle şifa bulan çocuk özlemindeki
Elinde ekmeğiyle gelen bir baba sesi
Muazzam bir heyecan ekmekse bahanesi
...Sen içimde bir fırtına bak şimdi kopuverdi
Sen bendeki kopukluktan açığa çıkıverdi
Sen bütün bir açıklığı kapatmaya yetersin
Sen o tüm yeterliliği dağıtırsın çiğnersin
Sen başlasan çiğnemeye ömrümü feda olsun
Sen ve fedakâr hademen daim yan yana olsun
Adına şiirler yazıp rezillik çıkar demek
Ve saklamak belki de hüznü, elmas sükutu
Senden haber etmeyen esbab olsa giymemek
Sese kulak tıkayıp bitti demek uğultu
İçte yanan ateşle çıra gibi işlemek
Dese şair; “Yazdığımda sarhoştum! ”
Bu cevabı şiiriyle vermeli
Dese; “O hâllerde yanlışa koştum! ”
Bir demeden binler tövbe dermeli
Ey Güneş’i perdelerden izleyen
Sarhoşluk da bahane tek gerçeklik o Rabb'dır.
Saçmalama hayatı elbet sonrası vardır
Madem on ikilerden sonra içki şaraptır
On ikiye dayandı sırada cennet vardır...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!