Mehmet Ali Taşçı (merhum Usta Hikiayeci- ...

Durdu Şahin
994

ŞİİR


5

TAKİPÇİ


Merhum Mehmet Ali Taşçı ustanın hikâyeleriyle 1976 yılında tanıştım. O dönemin en çok okunan aylık kültür- sanat dergilerinden Pınar’da yazıyordu. Pınar’da deneme, hikâye, inceleme – araştırma ve kitap tanıtma yazılarını okuduğum, ilgiyle izlediğim, bu sayıda acaba hangi konuda yazmış diye meraklandığım M. Akif Ak, Mustafa Aydın, Yetkin Dilek, Mehmet Taşdiken, Necati Aykan, Veli Şirin gibi ilgiyle izlediğim yazar ve hikâyecilerdendi, merhum Mehmet Ali Taşçı usta.

Benim gibi bir endüstri meslek lisesi öğrencisinin ilgisini okumaya, yazmaya, hikâyeye yönelten, nadir yazarlardan, kültür ve sanat adamlarındandı, merhum. Kendisi gibi çok usta bir hikâye yazarı bildiğimiz, merhumun yazdığı Pınar dergisinde hikâyelerini ilgiyle okuduğumuz Mehmet Taşdiken ustanın dediği gibi “ Kendisine has bir anlatımı, yine özel bir konu seçimi ve detay anlayışı vardı. Kullandığı dili zengin Anadolu Türkçesi idi.” Türkçe onun kaleminden insanı etkileyen, hislendiren, düşündüren, geleneksel değerlerimize doğru yürümemizi öğütleyen, sıcak, sımsıcak hikâyeler şeklinde önce Pınar sayfalarına, sonra gönüllerimize doğru şahlanıyordu. Sözlüklere bakmadan anlayabildiğimiz temiz Türkçesi, Anadolu insanının yaşayışını, düşünme biçimini, çeşitli durumlardaki tepkilerini, iyi niyetini, fedakârlığını, ahlakını, yardımseverliğini o zamana değin örneğine fazla rastlamadığımız bir üslup ile anlatıyor, okuyucuyu bütün samimiyetiyle kucaklıyordu.

Daha sonra günlük Bayrak gazetesinde Söz Temsili isimli köşesinde yazdığı zekâ ürünü, düşündüren, okuyucuyu tebessüme doyuran yazılarında da gördüğüm bu samimiyeti, konuya hâkimiyeti ve anlatmak istediğini lafı uzatmadan en güzel bir şekilde anlatabilme kabiliyeti, onun bir başka güzel özelliğiydi.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta