Mehmet Ali Kıpçak Şiirleri - Şair Mehmet ...

Kaldırımda bir adımla başlar her şey
Kadıköy’ün sokakları, neon ışıklar fısıldar
Bir kahve fincanında fal, umutlar saklı
Sen bir hayal, ben koşarım ardında, sonsuz bir yolda

Rüzgar taşır sesini, Galata’dan Boğaz’a

Bodrum’da yaz, sokaklar tuzlu bir naberle usulca çağırır,
Düşler bir kor, yüreğimde kıvılcım, ne sözüm var, ne söz tanırım.
Sahil taşları mırıldanır, her biri umut, ıslak, güneşle kavrulmuş,
Sen dalga, ben yosun, Ege’nin turkuaz yarasını öperiz, hep uçarız.

Yalıkavak’tan meltem, hayalleri denizin köpüğüne nakşeder,

Beşiktaş’ta bir akşam, dalgalar çarpar kıyıya
Yeni ufuklar çağırır, gözlerinle başlar her rüya
Sokak lambaları titrer, geceye fısıldar umut
Sen bir yol, ben yolcu, atlayalım bir buluta gidelim

Rüzgar taşır hayalleri, Ortaköy’den gökyüzüne

Beyoğlu’nda bir gece, neonlar alevle öpüşür,
sokaklar uyanır, hayatı bir çığlıkla kucaklar.
Tramvay rayları fısıldar,
adımlarımız dans eder,
her taşta bir yemin, bir kıvılcımın gözyaşı.
Ben fırtına, sen bir alev,

Çeşme’de sabah, dalgalar tuzlu bir ezgiyle mırıldanır,
Huzur bir kor, yüreğimde kıvılcım, ne sözüm var, ne söz tanırım.
Kumlar usulca çağırır, her tanede bir düş, güneşle yanmış, kırık,
Sen martı, ben dalga, Ege’nin turkuaz yarasını öperiz, hep kayboluruz.

Altınkum’dan meltem, hayalleri denizin köpüğüne nakşeder,

Alanya’da bir gece, dalgalar öfkeyle öpüşür,
kale taşları çağırır, her çatlakta bir başkaldırı.
İsyankâr ruhum kor gibi yanar,
zincirlere fısıldar: uyan, kırıl!
Her adımda bir yemin,
her dalgada bir kıvılcımın gözyaşı.

Fethiye’de bir akşam, dalgalar hüzünle öpüşür,
Ölüdeniz’in kumsalları fısıldar, her tanede bir özlem.
Kavuşulmaz aşk kor gibi yanar,
yüreğimde bir yara: uyan, yalnızlık!
Her adımda bir yemin,
her dalgada bir hasretin gözyaşı.

Ne çok isterdim
Sonbaharda rüzgar olup saçlarında dalgalanmayı
Kışın eldiven olup ellerine dolanmayı
İlkbaharda yağmur olup kaşlarından damlamayı
Yazın ışık olup gözlerinde parıldamayı

Kadıköy’de bir akşam, vapur düdüğü uzakları çağırır,
macera ateşi yanar, yürekte bir çığlık, yollara fısıldar.
Sokaklar nabız gibi atar,
her köşede bir öykü,
her taşta bir kıvılcımın gözyaşı.
Sen dalga, ben rüzgâr,

Nasıl olacaktı ki bu.
Sen buzdun
Ben ateş
Öpsem seni
Ya sen erirdin
Ya da ben sönerdim.