Ağliyor iki bacısı
Can bedenin kiracısı
Dùnyada tùrlù acıvar
Beteri avlat acısı
Tabudun yagmur yaş oldu
Bir efgar buludu durdu üstüme
Yağdi sicim gibi sel etti beni
Aktım bozbulanık çakıl taş ile
Dümeni kırılmış sal etti beni
Deryanın dibinde yalnız başına
Arasan bulunmaz bir yerli malı
Belçika satıyor Konyada halı
Japonya da gelir itlerin yalı
Neden çıktı bu ekomok kriz
işcisi köylùsù hepimiz biriz
Kendimi kafeste kuşa benzettim
Gurbetlik ruhumu sıkıyor artık
Baharken ömrümü sattım güz ettim
Mevsimler seyrinde çıkıyor artık
Bir barakam olsun kara meşeden
Ayrılık korkusu girince cana
Vasiyet bıraktım türkümü sana
Özlersen gelemem çağırma bana
Dülbent'li resmimi aç arasıra
Gözlerinde yağmur, olam kar olam
Hasretliğin yüreğimde
Öyle yanıpta tüterki
Senden bir sey istemedim
Yar yanımda dur yeterki
Aklım yitirdi bu sevda
Sultankorusu nun yayla zamanı
Kesildi Nurhak ın kış dumani
Gidemedim yùreğime dert oldu
Yoğumuş gurbetin dini imani
Kardelen ler koyaklarda kar delmiş
Göhsùmde bulunan dert kùplerini
Agzına dek tıklım,tıklım doldurdum
Baktığım gùlleri koza açmadan
Gözyaşı dökerek,yakıp soldurdum
Kör kuyu masali kuruyup bittim
Biz davet etmeden geldi buyurdu
Biraz kaldı sohbetiyle doyurdu
Zabaniler seni nasıI koyurdu
Yoksa cehennemde firarmı ettin
Bin sene mağrada yatmış uyumuş
Yoktur bu dertten kurtuluş
Belki çaredir yok oluş
Soldu yüzümdeki gülüş
Beni terk ettin edeli
Farklı Dünyanın dönüşü
çok ama çok hoştu zaten toprağım olan toprağın kokusunu hissettim.
çok ama çok hoştu zaten toprağım olan toprağın kokusunu hissettim.
Haftanın şairi Mehmet Ali KEPEZ'i kutluyorum. Nice Başarılara
Hecede usta. Taşlamaları ise güzel. Suya sabuna biraz fazla dokunmuş ama zamanla sel yatağını bulur