Geçmişde kalanların hepsi yalan yanlış şeylerdi
Doğruyu ararken karşına çıkan ara yollar
Kimi zaman sen seçtin
Kimi zaman seçtirdiler
Gereksiz artık tartışmak geçmişi
Geleceği düşünmeli insan
Umuda dair tek bir kırıntı bile
Kalmamış
Sofrasında
Zengin ülkemin yoksul halkının.
Sesiz sedasız
Kimseler duymadan,
Selası okunmuş.
Kılınmış cenaze namazı,
Çoktan toprağa verilmiş.
Bir gece yarısı
Heyyy
benim umudum...
Sende mi?
Şimdi bir kaç kendini bilmez
Avaz avaz bağırmakta
Dört harf u(m) nut satmakta...
Sana teninden yakın olmak isterken kendimi senden uzakta buldum.
Yağmur sonrası çıkan gökkuşağı gibi koşar adım geldikçe sana, senden uzaklaşıyorum.
Gölgesini yakalamaya çalışan bir çocuk misali ellerinin peşi sıra koşuyorum.
Tam tuttum derken, tam benim derken kayıp gidiyor ellerin ellerimden.
Düşünüyorum.
Ya ben yanlış yerde duruyorum, ya sen...
İlkbaharın avuçlarıma bıraktığı çiçekler
Göremeden yazı kışa yenildiler
Kurdular dallarında aşksız kaldılar
Sararıp soldular kışa yenildiler
Bir bilsen;
Düşlerimde hayalinin gezindiğini
Ve
Aşk ektiğimi ellerinin deydiği her yere
Bir bilsen;
Çiçeklerin kokusunu senden aldığını
Yaşamın sen varsın diye varlığını
ve
Gece - Gündüz-ün Seninle ayrıldığını
Sen :Gündüz...
Senzilik:Gece ...
Bir bilsen;
Sen gelince aklıma
Dilimde tek bir hece...
Aşk
Gecenin karanlığı
Avuçlarıma bıraktı
Güneşten beter sıcaklığı
Sesini duyamadı ya yüreğim
Bir garip his hislendi göğüs kafesimde
Gölgeler içinde bir yerde kaybolmuşum
SESler içinde
SUs düşmüş payıma
Umurumda mı sanırsın
Varlıkta ziyan olmuşum
Ve
Şimdi kayıp gidiyor avuçlarımdan
Beni senden alıp götürüyor zerre zerre, zaman.
Gidiş ellerinle başladı
Sonra düştü yola teninin sıcaklığı
Ardı sıra bakışlarının sıcaklığı
Bak gökyüzü güneş açtı.
Doğa bize gülümsüyor.
Aşk bulutların arasında.
Uzan yakala tut onu çocuk
Bak yeryüzü çiçek açtı
İçelim...
Gece
Hüzün çökmüş şehre
İçelim...
Yıldızların altında
Bir şarkı değilmi o
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!