Hiç ardına baktın mı nasılda toz kalkıyor renkli kunduralarından
Farkında değilsin daha toysun
belli ki İçinde Acıların debeleşmemiş sevdaya Aşka yer edinmemiş
Îşin haylazındasın
suyunun inceden inceye akıp yolunu bulmaya, bulsada.!
Ne zaman hamlıktan ergene dönüşeceksin ki
Bu gece bir telaş başladı gönülhanemde
Sanki kayıplar ülkesine gidiyorsun
Gidip dönmemek var fâyeem.
Uykumu böldürdüm resmine baktım
Bir pınar gibi sonsuzluğa aktım
Oda’m öyle ıssız ve sesiz ki
Efkarın bastı fâyeem...
Kalktım yokluğuna cıgara yaktım.
Bırak beni gayri kendi halime
Baykuş türemiş zaten dalıma
Kalkıp sana gelmek isterim ama
Felek zehir katmış balıma
Kısmet değilmiş bu gün gelem sana
————-GARDİYAN——————-
Sabahtan düşmüşüm gam u kedere
Neyleyim bilmem, ben bu kadere
Dört duvar arasında ömrüm gidiyor
Tükeniyor ömrüm eyvaah boş yere
Kaç gündür hastayım, yatarım yatak,
Günler geceye dönmüş, hayatım batak.
Yakışmaz bu saatten sonra adam satmak,
Gözün kör olasıca, gayrı dön evine.
İçimde Qiyamet kopuyor nerdesin sen
Çağırdım çırpındım gelemez oldun
Daha ne kadar sürer senin inadın
Her gün kara hücremde eriyorum ben
GELDE KIYMA CAN’A CANAN’A
İstemedim,geldin, ama ne diyeyim sana
Tüm ibreler,zalimden ve ibnelerden yana
Bilmem ki hangi yüzle ne vereceksin bana
Geldin kimseyi alma,kıyma Can’a Canan’a
Geldi geçti koca ömrüm
Nereye gitti bilinmez
Sağa sola çarptı ömrüm
Daha da gayri gülemez
Ahlar ile vahlar ile
Vurdum aklımı dağa, yamaca gidiyorum,
sessizlik içinde yankılanan çığlıklarla; gece, karanlık bir sır gibi.
Önümde, belirsizliğin yoğun karanlığı, yönümde ise umudun kaybolmuş ışığı.
Sanki içimde bir yıldız kaymış, solgun ve kör;
ne zaman, nerede düşeceğimi, bilinmez bir kader gibi.
Bir tek hayalimde sen parlıyorsun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!