Kadınlar!
Çarşıda, pazarda,
Okulda, fabrikada,
Evde, sokakta,
Emekçiler.
O KADAR MI ZOR DUYARLI OLMAK
Sayın Antoloji Yönetimi,
Biliyorum, Bu yazımdan sonra Bende PASİFİZE edileceğim.
Ama nereye kadar edeceksiniz. Takdir buysa, sorun bende değil sorun sizdedir.
Can Damarım
Canıma can aradım.
Vardım Yıldıza,
“Bu ne güzellik” dedim,
Utancından parıl parıl parıldadı,
Nedir yar elinden benim çektiğim,
Ah ile vah ile ömür yittiğim,
Bir daha sevmeye tövbe ettiğim,
Sevmeyi gönlüme hakir görme yâr.
Bülbülü zarla ağlatır,
HAİN
Başıma açıp ta türlü dertleri,
Karşıma geçip de döktün sözleri,
Hesap etmemiştim süslü zevkleri,
Bundan sonra candan, koy gitsin hain.
Gam yükünü yüklemişler sırtıma,
Ezim - ezim eziliyor bedenim.
Kara sevda ağır geldi gönlüme,
Sızım - sızım sızılıyor yüreğim.
Bu baharda sevda geldi başıma,
Ben deliyim kabul edersen,
hem de en kıyak delisinden.
Dizeleri saplarım da sineye,
kan akmaz, yürek yanar acısından.
Şairlikte, ben deliyim, şiir delisi,
Çakır gözlerini sevdiğim dilber,
Üzme beni, sayma elden, can gider,
Sinem yandı alev aldı kor eder,
Kırma beni, atma gülden, can gideri.
Dökme yüze zülfün yürek paralar,
Otuz yedi senedir yaşarım bu şehr-i İstanbul da,
geçerim Galata Köprüsünden, her zaman da.
Bir eski gördüm, bir de yeni yapısından,
İstanbul’a girer gibi geçtim Galata köprüsünden.
Eskilerde geçer idi çan çanlı otobüsler,
Hasreti yüreğine sevgi diye yükleyenlere
Dosttun acısına merhem olan dillere,
Deryaya dalıp ta enginlere uçanlara,
Yolsuz yollarda gece gündüz yol alanlara.
Cümle yürek işçilerine SELAM olsun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!