Ense kökü kırış kırıştı yaşlı adamın
Kopmuştu da dizinden bir bacağı
Acınmak dolu bakışları aradı çevresinde
Sadakaydı yazısı avuç çizgilerinin
Alışkın tavırlarla uzatır ellerini
Ağır adımlarımız ilerler kalabalık kent sokaklarında
Yalıtılmış sevgilerimizdir gözlerden koruduğumuz
Daldığımız dar ara sokaklarda kendi kendimize sorarız
Nedir bu üzerimize çökkün, nedir aradığımız
Bir türlü dinginliğe ermez bir yırtma yapıştırma yaşantımız
Bir daha baştan yaşamayı istemem
Aynı sıkıntıları yineleyip çekemem
Zamanın neresinde dünyaya gelsem geleyim
İlk çağmış, son çağmış ayırt etmem
Akşam mı önce gelir, yoksa sabah?
Elim yok, ayağım yok ulaşmaya, yalnız sesim
Onu da yırtan dişlerimi sökmeliyim
Gırtlağımdan sen kesmelisin beni
Duyabilmen için yüreğimin sesini
Yürüdü yamaçlara
Ak örtüsüyle
Akar oldu koyaklarda.
Yürüdü kıyılara
Ak köpükleriyle
Coşar oldu dalgalarda.
Tanıdık yüzler aramışsınızdır
Geçmeyen zamanın yükün omuzlamaya
Amaçsız geziler, ucuz yürüyüşlerinizle
Uzayan yollarında kıyıların, kentlerin
Bacaları boz soluklu varoşlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!